Görme engelli kavramı hem yasal hem de eğitsel tanımda “kör” ve “az gören” şeklinde yer buluyor. Görme engellilik üzerine yaptığımız çalışmalarda çoğunlukla total körlük boyutuyla ilgilenirken “az gören” kişilerin günlük yaşam içinde ve eğitim hayatına katılımda karşılaştığı sorunlara daha az değiniyoruz. 67. Aylık Değerlendirme Toplantımızda sonradan kör olma deneyimlerini konuşmuştuk. Bu Akşam Düzenlediğimiz 72. Aylık Değerlendirme Toplantımızda ise;
Kişiler bir kimlik olarak “az gören” olmayı nasıl tanımlıyor?
”Az gören” kimliği ile yüzleşmede süreci kolaylaştıran ya da zorlaştıran etmenler neler?
”Az gören” olmak kişilerin sosyal uyumunu nasıl etkiliyor?
”Az gören” kişiler eğitim sürecinde ne gibi uyarlamalara ihtiyaç duyuyor?
EGED'in çalışma alanları düşünüldüğünde “az gören” kişilere ilişkin ne tür çalışmalar yürütülebilir?
bu ve buna benzer sorular etrafında “az gören” olmayı konuştuk.
Toplantımız saat 21 civarında yaklaşık 12 katılımcıyla başladı. Bu sayı, birkaç artarak, birkaç azalarak toplantı boyunca varlığını korudu. Toplantıda Canan Çam Yücel moderatörlük yaptı. Canan toplantıyı açarken, 67. Aylık Değerlendirme toplantısına atıfta bulunarak başladı. Sonrasında az gören olmak nedir, bunun yasal ve eğitsel tanımını yaptı. Yasal olarak Az gören olmayı, belirli bir mesafeden nesneleri görmek, yazıları okumak şeklinde tanımladı. Eğitsel olarak ise, az gören olmak, hangi ihtiyaçlara sahiptir, nelerle hayatını sürdürebilir, bunları tanımlamaya çalıştı.
Sonrasında katılımcılara birinci soru olarak az gören olmayı bir kimlik olarak nasıl tanımladıklarını sordu. Bir katılımcı, az gören olmayı arafta kalmak şeklinde tanımladı. Başka bir katılımcı, %80 düzeyinde bir görme kaybı olduğunu, sonradan kör olduğunu ve bir önceki katılımcının tanımına katıldığını belirtti. Kendisi de bir az gören olan Moderatör, az gören olmayı bir kimlik karmaşası olarak tanımladığını bildirdi. görenlerin yanında kör, körlerin yanında gören olmak şeklinde niteledi.
Moderatör ikinci soru olarak az gören olma kimliği ile yüzleşmeyi kolaylaştıran ve zorlaştıran etmenlerin neler olduğunu sordu. Bir katılımcı, bir az gören olarak gören gibi davrandığını, ilk başlarda körlüğünü kabul etmediğini bildirdi. Böyle davranmasının nedenini ise, toplumda bir yer edinme çabası ve çevresinde bir az görenin olmamasına bağladı. Bir başka katılımcı, arada kalmak duygusunun insanda arada kalma karmaşası yüzünden gören gibi davrandığını belirtti. ilerleyen yıllarda bunu aştığını, artık görenlere körlüğü, az gören olmayı nasıl anlatabileceği üzerinde kafa yorduğunu anlattı. Az gören kimliği ile yüzleşmekten çok, çevresine bunun nasıl bir şey olduğunu kanıtlamaya çalıştığını bildirdi. Moderatör, az gören olduğunu üniversitede körlerle tanıştıktan sonra kabul ettiğini ve anladığını bildirdi. Başka bir katılımcı ise, diğer arkadaşlara katıldığını belirttikten sonra, sonradan az görme olma kavramını irdelemeye çalıştı. Bunun çok zor bir durum olduğunu anlattı. Kendisinin görme durumunu bile birkaç yıl sonra anlayabildiğini ve kimlik karmaşasını bundan sonra aşmaya başladığını ifade etti. Bu soru etrafında, çeşitli katılımcılar kimi anılarını da anlatarak deneyim paylaşımını sürdürdüler. Bir katılımcı, Moderatörün “kendimizi biz de bazan tanımayabiliyoruz” diye bir girişi üzerine, bir markete ya da AVM’ye gittiğinde, en baştan az gören olduğunu ifade ettiğini anlattı. Bir kadın katılımcı makgâj deneyimini, bir diğer katılımcı ise radyo sunuculuk deneyimlerini aktardılar.
Moderatör üçüncü soru olarak, az gören olmanın sosyal ortamlarımızı nasıl etkilediğini sordu. Bu soruya kendisi, genellikle sosyal ortamlarda gören olarak gibi değerlendirildiğini anlattı çeşitli örneklerle. Katılımcılardan biri, herkesin kendi görmesinin kendine göre olduğunu, yöntemlerin de kişiye göre farklılaştığını, kendi çözümünün, doğrudan az gören olduğunu karşısındakilere anlatmaktan geçtiğini ifade etti. Başka bir katılımcı da, Kendisinden önceki katılımcı gibi, az gören kimliğini doğrudan muattaplarına anlattığını bildirdi. Bu bilgilendirmeden sonra herkesin daha rahat davrandığını ve kendisinin de daha rahat ettiğini anlattı. Bir katılımcı, az gören deneyimlerinde bir sosyal uyumdan bahsedemeyeceğini, tam tersine bir sosyal uyumsuzluk durumu olduğunu anlattı. Moderasyonun sorusu üzerine ise, bu sosyal uyumsuzluğun iki taraflı olduğunu ifade etti. Başka bir katılımcı ise, bir total kör olarak Kendisinden önce konuşan katılımcılardan birinin çözümlerini kendi hayatında uyguladığını anlattı. Moderasyon, total kör olan katılımcıların katkılarının az gören kimliğini anlatmak açısından önemli olduğunu belirttikten sonra, az görenlerin körlere kimlik olarak daha yakın olduğunu ifade etti.
Moderasyon dördüncü soru olarak, az gören kişiler eğitim süreçlerinde ne gibi desteklere ihtiyaç duyuyorlar diye sordu. Burada eğitimden bahsederken, yaşam boyu eğitim olduğunu da belirtti. Bir katılımcı, son zamanlarda tiyatro oynadığını, ilk gittiğinde tekstleri nasıl okuduğunu merak ettiklerini anlattı. Devamla lise yıllarında az gören olduğunu öğretmenlerine bir türlü anlatamadığını bildirdi. Moderatör, orta okul ve lisedeyken, bunun bir yeti farkı olduğunu bilmese bile öğretmenlerinden göz rahatsızlığı olduğunu söyleyerek yardım aldığını belirtti. Bir diğer katılımcı ise, az gören çocukların kaynaştırmalı eğitimde zorlandıklarını çevresindeki deneyimlerden örnekler vererek aktardı. Bir başka katılımcı söz alarak, bu programdan sonra tam kör olmak istediğini gülerek belirtti. Kendini anlatmak zorunda kalmanın insana mücadele ruhu kazandırdığını da ekledi.
Beşinci soru olarak da az gören kimliğinin yarattığı sorunları aşabilmek için çözüm önerileri ve EGED’in yapması gerekenler konuşuldu. Bu soru için söz alan bir katılımcı, özellikle az görenler için geliştirilen teknolojilerin, az görenlerin yaşamsal ihtiyaçlarının karşılanmasında çok önemli olduğunu çeşitli örneklerle belirtti. diğer katılımcılar da kendi çözüm yollarını çeşitli örneklerle anlattılar. Bu başlıkta öne çıkan çözüm önerileri, teknolojiyi en üst düzeyde kullanmak, kontrastlı zeminlerin artması şeklinde belirdi.
Moderasyon, katılımcılardan son sözlerini alarak toplantıyı bitirdi. Katılımcılar, bu toplantıdan çok şeyler öğrendiklerini, az görenlerin çeşitli ihtiyaçlarının başka aylık değerlendirme toplantılarında, daha ayrıntılı olarak ele alınması temennisinde bulundular. Bir Kadın katılımcı, erişilebilir makgâj eğitimleri düzenlenmesini istediğini ifade etti. Aylık Değerlendirme toplantıları sorumlusu ise, aylık değerlendirme toplantı önerileri için EGED’in sitesinde bulunan talep formunun kullanılması gerektiğini, toplantıların bu taleplerle belirlendiğini ifade etti.
Siz de aylık online değerlendirme toplantılarımızda konuşulmasını istediğiniz bir konuda gündem önerisinde bulunmak için, gündem öneri formunu kullanabilirsiniz
"Az Gören Olma Deneyimleri" Başlıklı 72. Aylık Online Değerlendirme Toplantısı tutanağı
kategori: