“Sonradan Kör Olma Deneyimleri” başlıklı 67. Aylık Online Değerlendirme Toplantısı, 29 Kasım 2022 tarihinde, Google Meet üzerinde düzenlendi. Toplantıyı yaklaşık 25 kişinin takip ettiği görüldü. İletişim, Etkinlik ve Farkındalık Komisyonu - Aylık Değerlendirme Toplantısı çalışma ekibi yürütücülüğünde hazırlanan toplantıda, sonradan kör olma deneyimleri:
*Körlükle yüzleşme esnasında süreci zorlaştıran/kolaylaştıran bireysel, toplumsal faktörler nelerdi?
*Körlük bir gerçeklik olarak kabul edildiğinde ne gibi iletişim kanalları kullanıldı ve sosyal uyum süreci nasıl gerçekleşti?
*Körlüğe dair STK’lerle, rehabilitasyon merkezleriyle veya sosyal çevredeki kör kişilerle bağlantılar kuruldu mu ve buna ilişkin ne tür deneyimler yaşandı?
*EGED'in çalışma alanları düşünüldüğünde sonradan kör olma sürecine yönelik ne tür çalışmalar yürütülebilir? bu ve buna benzer sorularla, serbest kürsü formatında paylaşıldı.
Toplantı, moderatörün birçok farklı körlük deneyimlerinin olduğunu, her birinin üzerine uzun uzun konuşulabileceğini, sonradan körlük, doğuştan körlük tanımlamaları yapılırken farklılıklar olabildiğini söylemesiyle başladı. Moderatör, sonradan kör olma durumu her yaş aralığını kapsayabileceği ve hangi sürece bu tanımın yapılabileceği tartışılması gereken bir konu olduğunu açıklayarak devam etti. Toplantının ilerleyen dakikalarında ise katılımcılar, körlükle yüzleşmenin psikolojik bir süreç olduğunu ve o yüzleşmeler sırasında psikolojik destek alınmasının önemli olduğu noktasında hemfikir görüşler belirtti. Bireysel kabullenişle birlikte toplumsal önyargılarla mücadele etmenin zorlayıcı olduğu söylenildi. Körlükle yüzleşildikten ve körlüğün kabul edilişinin ardından sosyal uyum sürecinin başladığı ifade edildi. Sosyal uyum sürecinde, bağımsız yaşam becerilerinin geliştirilmesine değinildi. Körler için bağımsız yaşamın en mühim koşulunun baston kullanmayı kabullenme ve bağımsız hareketi geliştirme olduğu dile getirildi. Braille öğrenmek, baston kullanmak ve teknolojiyi takip etmek sosyal uyumun en gerekli yapı taşları olduğu üzerinde duruldu. Her bireyin bulundukları durumlar içerisinde kişisel özelliklerinin farkında olarak yaşam pratiklerini geliştirebilecekleri anlatıldı. Yine sosyal uyum sürecinde, rehabilitasyon merkezleriyle, sosyal çevredeki kör kişilerle bağlantı kurulduğunu ancak hak temelli bakışın bu süreçte hemen edinilmediğini ve bu yüzden hak temelli STK’lerin daha görünür olması gerektiği önemle vurgulandı. EGED, hak temelli bir dernek olduğu için yapılan çalışmaların daha çok kişiye ulaşması temenni edildi. Yerelde güçlü çalışmalar ve düzenlemeler, körlük biçimlerine göre (total körlük, az gören olma, sonradan kör olma) uyarlamalar, karar alıcılarla erişilebilirlik bilgilendirmeler yapılması önerildi.
Toplantı, hemen hemen birbirine benzeyen deneyim paylaşımlarıyla ve yukarıda bahsedilen önerilerle sona erdi.
Siz de aylık online değerlendirme toplantılarımızda konuşulmasını istediğiniz bir konuda gündem önerisinde bulunmak için, gündem öneri formunu kullanabilirsiniz