Engelsiz seyahat lütuf değil, bir özgürlüktür!

Basına ve kamuoyuna,

Ülkemizde engelli bireylerin hayatın her alanında aktif vatandaşlar olabilmeleri için birçok çalışma yapılmasına rağmen, halen yasal mevzuat yeterince uygulanamıyor. Üstelik, engelli bireyin yerine karar veren ve kendisini ondan üstün gören kişilerin yarattığı ayrımcı tutumlar, engelli vatandaşların hayatını zorlaştırmaya devam ediyor.

18 ve 19 Haziran tarihlerinde, Kocaeli ve Edirne'de birbirine benzer iki olay yaşandı. Kendilerine verilen ücretsiz seyahat etme hakkını kullanmak isteyen iki görme engelli üyemize, otobüs şoförleri tarafından sözlü ve fiziki olarak saldırı gerçekleştirildi. Eğitimde Görme Engelliler Derneği'ne (EGED) üye olan iki arkadaşımızın seyahat etme özgürlüklerini kullanırken yaşadıkları bu onur kırıcı hadiseler karşısında, konunun kamuoyunun gündeminde tutulması ve dernek olarak süreci takip ettiğimizin hatırlatılması maksatlarıyla, bu açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur.

İlk olay 18 Haziran tarihinde, Kocaeli'de gerçekleşti. Henüz bir ay önce Psikolojik Danışman olarak Kocaeli'ye atanan Şeyma Büyükurvay isimli üyemiz, beklediği durağa gelen 41J0222 plakalı otobüsün şoförüne; 41 AVM'ye gidip gitmediğini sordu. Olumsuz yanıt alınca bu defa oraya giden otobüslerin Orduevi durağından mı kalktığını öğrenmek istedi. Şoförün "bin bin, ben de oradan geçiyorum" cevabı üzerine otobüse bindi. Büyükurvay, yolculuğun yaklaşık 35. dakikasına gelindiğinde, gitmek istediği yere ne kadar kaldığını sorunca şoför ters taraftan bindiğini ve dönüşte oraya uğrayacağını, dolayısıyla 20 - 25 dakikalık bir mesafe kaldığını söyledi. Asıl olay bundan sonra yaşandı. Büyükurvay, otobüse binmeden kendisine bilgi vermesi gerektiğini ve bu yüzden zaman kaybettiğini dile getirdi. şoförün “Sen Orduevi’ne gidemezdin. Ben sana iyilik yapıyorum. Seni bedava taşıyorum. Neden alınganlık yapıyorsun ki?” Gibi sözlü saldırılarına maruz kalan Büyükurvay, “Siz iyilik yapmıyorsunuz, işinizi yapıyorsunuz” deyince, şoför arkadaşımızı zorla otobüsten indirdi. Bu olaya tanık olan bir vatandaşın Büyükurvay’a yardım etmek istemesi üzerine şoför; “Bırak ya! Mağduru oynuyor, yalan yapıyor.” Şeklinde sözlü saldırılarına devam etti. Engelli bir vatandaşın yerine karar verme ve onun var olan hakkını bir lütufmuşçasına kullandırdığını ima etme hadsizliğinde bulunan otobüs şoförüne karşı Şeyma Büyükurvay, suç duyurusunda bulundu.

Biz daha bu olayın şokunu atmadan, ertesi gün benzer bir haber Edirne'den geldi. Trakya Üniversitesi'nde görev yapan ve Edirne İl Temsilcimiz olan Berkay Ömer Ünal, ücretsiz seyahat kartını kullanarak halk otobüsüyle Üniversite istikametine gitti. Dönüşte de tesadüf olarak aynı otobüse binen Ünal, Yarım saatlik aktarma süresini aşmadığından dolayı kartını tekrar kullandığında “gösterilmiş kart” uyarısı aldı ve kartını şoföre göstererek oturdu. Ünal’ın seyahatini tamamlayıp otobüsten inmesi sonrasında Şoför kendisini çağırdı ve kartı tekrar göstermesini istedi. Elindeki kartın “ücretsiz seyahat kartı” olduğunu ifade eden Berkay Ömer Ünal, kartı yine de tekrar okuttu ve bu kez de “yetersiz bakiye” uyarısını aldı. Şoförün ücret talep etmesine karşı Ünal; bu ücreti ödemek zorunda olmadığını, zaten bakanlık tarafından özel halk otobüslerine bu kapsamda ödeme yapıldığını belirterek olay yerinden uzaklaşmaya çalıştı. Bunun üzerine şoför talebini yineleyerek “ param yoksa param yok diyeceksin” sözleriyle saldırgan bir tutum sergiledi. Ünal ücretsiz kartla seyahat etmenin hakkı olduğunu vurgulayınca da şoför tarafından yumruklanarak darp edildi. Darp sonucunda başını kaldırıma vurarak yere düşen Ünal, çevredeki vatandaşların yardımıyla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Darp raporu alan Ünal, hastane polisine ifade verdi ve otobüs şoförü hakkında suç duyurusunda bulundu.

Ulusal ve uluslararası yasalar, herkesin seyahat etme özgürlüğü olduğunu belirtiyor. Ülkemiz ise sosyal devlet anlayışı çerçevesinde engelli kişilerin ücretsiz veya indirimli olarak seyahat etmelerini sağlıyor. İşte; Kocaeli ve Edirne'de yaşayan iki üyemiz de, kendilerine verilen bu hakkı kullanmaya çalıştılar. Karşılarına çıkan tüm erişilebilirlik engellerini aşarak nitelikli birer meslek sahibi olan Büyükurvay ve Ünal, yaşadıkları onur kırıcı ve ayrımcı tutumlar karşısında derhal haklarını aradılar ve olayları yargı yoluna taşıdılar. Ancak bizlere ulaşamayan ve haklarını nasıl savunabilecekleri noktasında desteğe ihtiyacı olan birçok arkadaşımız, benzer mağduriyetleri yaşıyor. Ne var ki başta yerel yönetimler olmak üzere karar alıcılar, bu olaylar karşısında gerekli yaptırımları çoğu zaman uygulamıyor.

EGED olarak; olaylar tarafımıza ulaşır ulaşmaz, konuyu sosyal medyanın gündemine taşıdık. Ayrıca her iki belediye ile iletişim kurarak kendilerine olayları aktardık. Gerek Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve gerekse Edirne Belediyesi olayları takip ettiklerini ifade ettiler ve mağdur olan arkadaşlarımızla temasa geçtiler. Fakat ilgili otobüs şoförlerine herhangi bir yaptırım uygulandığına dair bir bilgi henüz tarafımıza ulaşmadı.

Yaşanan iki olay da net olarak gösteriyor ki; geldiğimiz çağda engellilik, görmemek, duymamak veya yürüyememek gibi yeti kayıplarından kaynaklanmamakta; toplumu oluşturan önyargılı ve kendisini üstün gören kesimin hadsizce uyguladığı ayrımcı tutum ve davranışlar nedeniyle meydana gelmektedir. Dolayısıyla herkesin eşit ve adil bir düzende, var olan hak ve özgürlüklerini kullanabilmesini sağlamak için mücadele etmemiz gerekiyor.

EGED, engelli bireylerin toplum içinde uğradığı her türlü ayrımcı uygulamanın sonuna kadar karşısında durma motivasyonu olan bir sivil toplum kuruluşudur. Bundan hareketle EGED; Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Edirne Belediyesi'nin ilgili personellerine gerekli cezai işlemi uygulayıncaya kadar konuyu gündemde tutacak; iki görme engelli üyemizin uğradığı ayrımcılığın yaygınlaştırılması için elinden gelen çabayı harcamaktan çekinmeyecektir. Ayrıca EGED yargı sürecini takip etmeyi ve gelişmeler hakkında kamuoyunu bilgilendirmeyi de sürdürecektir.

Saygılarımızla.
Eğitimde Görme Engelliler Derneği Yönetim Kurulu