Engelli Öğrencilerin Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nden Beklentileri
HAZIRAN, 2010
Bu bildiri üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümünde kısaca bildirinin amacına ve bildirinin temel varsayımı olan “Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik” ilkesinden bahsedilecektir, ikinci bölümde yedi başlık altında ÖSYM’nin uyguladığı sınavlarda yaşanılan sorunlara ve bu sorunların çözüm yollarına değinilecek, üçüncü bölümde ise kısa bir sonuç ve değerlendirme ile bildiri tamamlanmaktadır.
1. Sunuş :
Bizler Engelli Öğrenci Platformu üyeleri, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde eğitim gören engelli öğrencileriz. Bu bildiriyi kaleme almaktaki amacımız, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) yaptığı sınavlarda yaşadığımız sorunları ve ÖSYM’den beklentilerimizi dile getirmektir.
Söz konusu beklentilerin temelini oluşturan ve genelde engellilerle ilgili tüm uygulamalarda, bu bildiri özelinde ise, ÖSYM tarafından gerçekleştirilen tüm sınav ve yerleştirmelerde temel alınması gereken ilkeden aşağıda kısaca bahsedilecektir.
1.1 Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik :
Engellilere yönelik ayrımcılık; Birleşmiş Milletler engelli Hakları Sözleşmesi’nde şöyle tanımlanmaktadır: “Engelliğe dayalı ayrımcılık siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, medeni veya başka herhangi bir alandaki tüm insan hak ve temel özgürlüklerinin diğerleri ile eşit bir şekilde kullanılması veya bunlardan yararlanılması imkanını ortadan kaldıran veya bunu engelleyen her türlü ayrımın, dışlamanın veya kısıtlamanın engelliğe dayalı olarak yapılmasıdır.” Kişiye engelinden dolayı yapılacak ve eşitlik ilkesini ihlal eden her türlü sözlü ve yazılı farklı muamele ayrımcılık kapsamına girmektedir. ÖSYM’nin düzenlediği sınavlara engelli bireyin eşit koşullar altında girmemesi, örneğin sınav yerinin erişilebilir olmaması, okuyucu problemleri, kişinin engeline ve ihtiyacına uygun sınav ortamının sağlanmaması, yerleştirmede engelli öğrencilerin, sözde engellerine uygun bölümlere yönlendirilmesi ayrımcılık örneğidir. Bu bağlamda ÖSYM’nin uyguladığı tüm sınavlarda, bireyin engeline uygun, eşit sınav ortamının sağlaması ÖSYM’nin görevidir. Engellilere ayrı sınav yapılması söz konusu bile olmamalıdır. Tüm engelliler uygun erişilebilir koşullar altında, diğer akranlarıyla birlikte, eşit şekilde değerlendirilmelidir.
2. Adım Adım Beklentiler :
Bu bölümde sınava başvuru aşamasından başlayarak sırasıyla; sınav yeri, sınav görevlileri, sınavın yapılış biçimi, sınav içeriği, sınav süresi, son olarak da sınav sonuçlarının açıklanması ve yerleştirme sürecine ilişkin aşamalarda yaşanan sorunlardan ve engelli öğrencilerin beklentilerinden bahsedilecektir.
Bu sorunlar ve beklentiler farklı engel grupları gözetilerek dile getirilmiş olmakla beraber genel bir nitelik taşımaktadır. Önemli olan ÖSYM’nin farklı engel guruplarının ve farklı bireylerin gereksinimlerinin de farklı olabileceğini daima göz önünde bulundurarak, sınav sistemleriyle ilgili belli standartlar oturturken, bireysel farklılıklar için de esneklik sağlayacak sistemler geliştirmesidir.
2.1. Sınava Başvuru Sürecine İlişkin Beklentiler :
Tüm engelli adaylar girecekleri sınav sistemiyle ilgili bilgilendirilmelidir. Bilgisizlikten kaynaklanan belirsizlik ortamı, engelli aday için ek bir stres kaynağı yaratmaktadır.
Bu belirsizliğin ortadan kaldırılması ve engelli adayların diğer adaylarla eşit şekilde bilgilendirilmesi için sınavın yapılacağı mekan, yanında getirebileceği araç-gereç, sınavın nasıl yapılacağı (okuyucu, işaretleyici, kabartma yazı, elektronik ortam, sesli kayıt gibi), ek süre, muaf olunan soru tipleri, değerlendirmede puanlamanın nasıl yapılacağı gibi bilgiler sınav başvuru kılavuzunda yer almalıdır.
Mevcut uygulamada, engelli öğrenciler ÖSYM’nin yaptığı sınavlara başvururken engel durumlarını belirten tıbbi rapor sunmaktadırlar. Ancak aynı öğrenci girdiği her sınav için her seferinde rapor vermek zorundadır. Bu uygulamanın engelli adaylara ayrımcılık yapmadan yürütülmesi için, süreğen engeli bulunan kişi ÖSYM’ye ilk başvurduğunda engelini belgeleyen raporu sunmalı, bu bilgiler ÖSYM’nin sisteminde kayıtlı olmalı, böylece kişinin diğer başvurularında mükerrer rapor istenmemelidir.
Son yıllarda ÖSYM online başvuru sistemini başlatmıştır. Ancak bu sistemi engelli adaylar diğer adaylar gibi kullanamamaktadır. Engelli aday başvurusunu online yapsa bile ayrıca raporunu ÖSYM’ye göndermek zorunda kalmaktadır. Bu uygulamanın engelli adaylara ayrımcılık yapmadan yürütülmesi için, süreğen engeli bulunan kişinin ÖSYM’ye ilk başvurduğunda engelini belgeleyen raporu sunmasının ardından, bu bilgilerin kurumun sisteminde kayıt altına alınarak, engelli bireylerin diğer başvurularında mükerrer rapor sunmalarının önüne geçilmelidir. Ayrıca online başvuru formlarında kişinin engelini ve engel türünü sorgulayan sorular sorularak mevcut sistemdeki bilgiler kontrol edilerek, engelli adaylarında online başvuru sistemini diğer adaylar gibi kullanabilmesi sağlanmalıdır.
Birden fazla engelli olan (görme, işitme ortopedik aynı anda gibi) adaylar olabileceği göz önünde bulundurulmalı, başvuru formunda adayların engel durumlarını bildirirken birden fazla seçim yapmalarına izin veren düzenlemeler yapılmalıdır.
Başvuru kılavuzunda engelli adaylarla ilgili tüm düzenlemeler açıkça belirtilmeli, adayın engel durumuna göre kendisine sunulacak sınav seçenekleri açıkça ifade edilerek başvuru formunda kişinin kendine uygun seçimi yapmasına imkan verecek düzenlemelere gidilmelidir.
Başvuru formlarında engelli adayların sınav anında kullanmaya ihtiyaç duydukları, yanlarında getirecekleri araç gereç (kabartma yazı yazmak için kalem, tablet; büyüteç, masa lambası gibi ) ve ya ÖSYM tarafından sağlanacak olan araç gereç (bilgisayar, mp3 çalar) ile ilgili bilgi edinilmeli, adayın araç gereç kullanmasıyla ilgili zorluk çıkartılmamalıdır.
2.2. Sınav Yerine İlişkin Beklentiler :
Engelli adayların sınav yerlerinin her şeyden önce fiziksel erişilebilirlik standartlarına uygun olması çok önemlidir. Ortopedik engelli adayların, sınava girdikleri binada standartlara uygun rampa, asansör ve tuvalet bulunması şüphesiz ki önemli bir koşuldur. Günümüzde halen her ÖSS sonrasında “engelli öğrencinin çilesi, ortopedik engelli öğrenciyi 3. katta sınav salonunda sınava soktular. Öğrenciyi 3 kat taşıdılar.” gibi haberlerin basında yer alması çok üzücüdür. Ayrıca sınav salonlarında bulunan masa sandalye gibi mobilyaların engelli bireyin rahatça kullanabileceği şekilde olmasına özen gösterilmelidir.
Engelli adayların sınav salonları belirlenirken, her adayın birbirinden bağımsız odalarda sınav almaları sağlanmalıdır. Örneğin, okuyucu kullanan iki adayın ya da sık sık ara vermek zorunda olan bir adayla başka bir adayın aynı odada sınava girmemelerine özen gösterilmelidir.
Sınav yerlerinin, salonlarının sıcaklık, aydınlık, ses yalıtımı, gürültü kirliliği gibi unsurlar göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerekmektedir. Örneğin, görme kaybı olan ve okuyucuyla sınava giren bir adayın sınav salonu havaalanına yakın bir yerde olmamalı, okuyucu kullanan adayın okuyucusunun sesi başka adayın sınav olduğu odada duyulmayacak şekilde düzenlemelere gidilmelidir.
2.3. Sınav Görevlilerine İlişkin Beklentiler :
Engelli adayların sınavlarında görevlendirilen tüm okuyucu ve işaretleyiciler belli ölçütlere göre seçilmeli. düzgün diksiyon, okuma hızı ve akıcılığı, tonlama ve vurgu, alan bilgisi, sınav alan kişiye davranış gibi hususlar okuyucu ve işaretleyici seçiminde temel alınacak ölçütler arasına alınmalıdır. Diksiyonu düzgün olmayan, metinleri akıcı okuyamayan, çok yavaş ya da çok hızlı okuyan, vurgu ve tonlamayı doğru yapamayan, özelikle sayısal alanda sembollerin ismi, denklemin doğru okunuşu ya da yabancı dil alanında düzgün telaffuz gibi konularda alan bilgisine sahip olmayan sınav görevlileri, engelli adayın sınav başarısını büyük ölçüde olumsuz yönde etkilemektedir. Diğer adayların istediği soruyu, istediği zaman ve tekrarda, istediği hızda okuma hakkı bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda ve sınava hazırlanan adayın belli bir alan bilgisi olduğu da dikkate alındığında okuyucuyla sınava giren adayların, okuyucudan kaynaklanan sorunları engelli adaylara karşı yapılan bir haksızlık olarak ortaya çıkmaktadır.
Bu aşamada sınavda görevlendirilecek tüm okuyucu ve işaretleyicileri sınavdan önce uzman kişiler tarafından eğitim verilmesi, alınan bu eğitimin sonunda yapılan değerlendirmenin ardından başarılı olan kişilerin okuyucu ve işaretleyici olarak görevlendirilmesi engelli adayların sınav başarılarına olumlu bir katkı sağlayacaktır. Bu yolla oluşacak okuyucu-işaretleyici havuzu, engelli adayların sınav başarılarını etkileyen okuyucu kaynaklı sorunların ortadan kaldırılmasındaki en büyük adım olacaktır. Ancak söz konusu eğitim süreci hayata geçirilene kadar sınavda görevlendirilen kişilere görevlendirme yazısıyla birlikte; karşılaşacakları olası engelli grupları, sınavdaki görevleri, okuyucu olurlarsa nelere dikkat etmeleri gerektiğiyle ilgili bilgilendirmeyi içeren bir broşür ÖSYM tarafından hazırlanıp gönderilmesi ivedilikle yapılması gereken bir uygulamadır.
İşaret dili kullanan işitme engelli adayların, sınava girdiği salonda mutlaka işaret dili çevirmeninin görevlendirilmesi, bu kişinin de sınav süreci hakkında önceden bilgilendirilmiş olması gerekmektedir.
Okuyucusundan memnun olmayan engelli aday, sınav esnasında okuyucu değiştirme hakkına sahip olmalıdır. Bu nedenle ÖSYM engelli adayların sınav salonlarında yeterince okuyucu görevlendirmeli, yedek okuyucular da yukarıda bahsedilen ölçütlere uygun oluşturulan, eğitim almış okuyucu havuzundan seçilmelidir.
2.4. Sınavın yapılış Biçimine İlişkin Beklentiler :
Sınavın yapılış biçiminde engelli adaya seçenek sunulmaması, engelli adayın bireysel olarak engeline en uygun sınav biçimini seçememesi, ÖSYM’in yaptığı en büyük ayrımcılık uygulamalarındandır. Ağır derece hem işitme hem görme kaybı olan bir aday durumunu belgeleyen rapor sunduğu halde, ve kendine uygun sınav olma biçimini anlatan ve talep eden bir dilekçeyle ÖSYM’ye başvurmasına karşın kendisine sadece görme kaybı var gibi muamele yapılması ve okuyucu ve işaretleyiciyle sınava sokulması çağ dışı bir uygulama olduğu gibi kişinin temel haklarından olan eğitim hakkının da elinden alınması anlamına gelmektedir. Ağır işitme kaybı olan bir adayın sınav sorularını duyarak cevaplandırmasının beklenmesi düşündürücüdür.
Sınavlar farklı engel durumlarına sahip olan ve farklı çalışma yöntemleri kullanan adaylar için, adayın ihtiyacına uygun biçimde belirlenmelidir. Örneğin az gören adaylar büyük ve kalın olarak basılı bir sınav kitapçığıyla, kendisi okuyarak sınava girmek isteyebilir, yada kabartma yazılı kitapçık kullanmak isteyen aday da olabilir. farklı engel durumlarından ötürü bilgisayar ortamında sınav olmak isteyen adayda olabilir. Bu durumda ÖSYM kişinin engel durumuna ve kullandığı yönteme uygun sınav seçenekleri sunmalıdır. Bunlar; kabartma yazı, büyük ya da renkli baskı, ekran okuyucu ya da büyütme programı destekli bilgisayar ortamı, mp3 kaydı ya da okuyucu gibi sayılabilir.
Bu seçeneklerden hangisi seçilmiş olursa olsun, sınav esnasında herhangi bir olumsuzluk ihtimaline karşın, bir önceki başlıkta belirtilen ölçütlere uygun okuyucu ve işaretleyicinin sınav anında, engelli adayın sınav salonunda hazır bulunması gerekmektedir.
2.5. Sınavın İçeriğine İlişkin Beklentiler :
Günümüzde ÖSYM görme engelli adayları mağdur etmemek amacıyla, sınavlarda bulunan şekilli sorulardan görme engelliyi muaf tutmaktadır. Bu durum görme engelli adayın lehine gibi görülse bile aday her yanlış yaptığı soruda mağdur olmaktadır. Ayrıca görme engelli adaylarda diğer adaylarla eşit şekilde değerlendirilmelidir. Örneğin lisede fen ağırlıklı alandan mezun olan ve mühendislik seçmek isteyen görme engelli aday, LYS sınavında fizik alanından hiçbir sorudan sorumlu tutulmama ihtimaline sahiptir. Bu gibi durumları önlemek ve eşit anlamda ölçme ve değerlendirme sağlamak için, görme engelli adayların muaf tutuldukları sorular yerine, şekilli sorulara eş zorlukta ve şekilli sorularla aynı bilgiyi ölçen sorular, uzmanlar tarafından belirlenmeli ve görme egeli adayların soru kitapçıklarına ilave edilerek muafiyet uygulaması ortadan kaldırılmalı ya da en aza indirgenmelidir.
2.6. Sınav Süresine İlişkin Beklentiler :
Güncel uygulamada, girilen sınavdan, sınavda çıkan soru sayısından ve konu dağılımından bağımsız olarak, sadece okuyucu yardımıyla sınava giren engelli adaylara, yarım saat ek süre verilmektedir. Engelli adaya tanının bu yarım saatlik ek süre yetersizdir. Sınav süresinde uluslar arası uygulanan sınavlar da örnek alınarak artırmaya gidilmelidir.
Sınavlarda ek süre, görme engelli olup okuyucuyla sınava giren adaylar dışında, farklı engel gruplarından adaylara ve kendisi okuyabilecek durumda olan ama gören adaylar kadar hızlı okuyamayan, az gören adaylara da verilmesi gereken bir haktır. Örneğin CP tanısı olan bir aday okuyucuya ihtiyaç duymamakla beraber, başının pozisyonunu sabitlemekte güçlük çektiği için diğer adaylar kadar hızlı okuyamamaktadır, ya da dişleksi tanısı olan bir aday da, ek süreye ihtiyaç duyabilmektedir. Bütün bu farklı engel grupları ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, engelli adayların sınav süresiyle ilgili yaşadıkları sorunlar ivedilikle ortadan kaldırılmalıdır.
Sınav esnasında, engelinden ötürü ara vermek zorunda olan adaylarında verdikleri bu aralarda kaybettikleri süre, sınav sonuna eklenmelidir. Sınav esnasında, herhangi bir aksaklıktan, düzenlemenin eksikliğinden dolayı engelli aday süre kaybettiyse, bu süre sınav sonuna aynı şekilde eklenmelidir.
2.7. Sonuçların Açıklanması ve Yerleştirme Sürecine İlişkin Beklentiler :
Engelli adayların sınav sonuçları açıklanırken, sorumlu oldukları soru sayısı, varsa muaf oldukları soru sayısı ve her alanla ilgili netleri, yanlış ve doğru soru sayıları sınav sonuç belgesinde yer almalıdır.
Unutulmamalıdır ki , özellikle üniversite giriş ve yerleştirme sınavları sonrasında, engelli aday da istediği bölümü ve üniversiteyi tercih etme hakkına sahiptir. Hiçbir kurum ya da hiçbir üniversite altyapı yetersizliği tarzı gerekçelerle bir bölüm veya üniversiteye engellilerin girişini kısıtlayıcı yazılı ve sözlü faaliyetlerde bulunmamalıdır. ÖSYM, YÖK veya üniversiteler, engellilere uygun bölümler başlığı altında bir sınıflamaya kesinlikle gitmemelidir. Çünkü bu durum, engellilere uygun olmayan bölümlerin de var olduğu inancını ortaya çıkaracaktır. Halbuki, gerekli altyapısal düzenlemelerin yapılması halinde, kişinin engelinden dolayı eğitim göremeyeceği bölümlerden söz edilemez. Teknoloji ve imkanların hızla geliştiği günümüzde yapılması gereken; doğru erişilebilirlik çözümlerini aramaktır. Diğer adaylar gibi engelli adaylar da yeterince etkin bir biçimde bilgilendirilirse, kendi hedefleri doğrultusunda seçim yapmak engelli adayın sorumluluğuna kalır. Unutulmamalıdır ki; engelli öğrencilerde diğer öğrenciler gibi karar verme ve bu kararda hata yapma hakkına sahiptir. Engelli öğrencilerin engeline göre bölüm seçmeye zorlanması ayrımcılıktır. Bu bağlamda sınav kılavuzlarından “engelli adaylar, engellerine göre tercih yapmalıdır” anlamına gelen tüm ifadeler çıkartılmalıdır.
3. Sonuç :
Bu bildirinin başında da belirtildiği gibi, bizlerin özetle temel beklentisi akranlarımızla eşit fırsatlara sahip olmaktır. Tüm uygulamaların eşitlik ilkesi kapsamında, herhangi bir grubun ne üstün ne de dezavantajlı olmasını sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Bizler okul öncesinden başlayarak yüksek öğrenime kadar tüm eğitim ve öğrenme süreçlerinde engelli bireylere fırsat eşitliği sağlanmasını; öğrenilenlerin değerlendirildiği ölçme sistemlerinde de eşitlik ilkesine bağlı olarak değerlendirme yapılmasını temenni ediyoruz. Daha önce belirtildiği üzere , engelli adaylara farklı sınav yapılması gibi konular kesinlikle söz konusu bile olmamalıdır. Bu bağlamda ÖSYM’nin bu bildiride dile getirilen, sınav sürecini başından sonuna kadar kapsayan yedi aşamada yaşanan sorunların çözümü yoluna giderek mevcut eşitliksiz uygulamaları, en kısa zamanda ortadan kaldırarak üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz. Bu süreçte “sınav güvenliği” gibi bahaneleri geçerli görmüyor, uygun sınav koşullarını sağlarken, sınav güvenliğini sağlanmasının da ÖSYM’nin sorumluluğunda gerçekleşmesi mümkün olan bir çalışma olduğunu biliyoruz.
yukarı ..Yeni yorum ekle..Copyright © Tüm Hakları Saklıdır.
Görme Engelli Öğrenciler Platformu