Değerli basın mensupları, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından akademik kariyerini sürdürmek ya da kamuda yükselmek isteyen adaylar için her yıl iki defa Yabancı Dil Sınavı gerçekleştirilmektedir. Yabancı dil sınavı, adayların kendilerini en hazır hissettiği dönemde katılabilmeleri için 2014 yılından itibaren elektronik ortamda da E-YDS adıyla düzenlenmeye başlanmıştır. Ancak ÖSYM E-YDS başvuru kılavuzunda, bu sınava engelli adayların başvuru yapsa bile alınmayacağını, çünkü sınav ortamlarının engelli adaylar için uygun olmadığını belirtmektedir. Derneğimizin bu uygulamanın eşitsizliğe ve ayrımcılığa yol açtığı gerekçesiyle Danıştay'da açtığı dava ise reddedilmiştir.
Değerli basın mensupları; biz görme engelli bireylerin ÖSYM tarafından düzenlenen sınavlarda yaşadığı en önemli sorun, görevlendirilen okuyucuların soruları doğru biçimde okuyamamasıdır. Bunun en kesin çözümü ise elektronik ortamda yapılacak sınavlardır. Çünkü görme engelli bireyler için geliştirilen ekran okuyucu yazılım gibi destek teknolojileri sayesinde, elektronik bir ortamda kimseden yardım almadan sınava girebilmek mümkündür. Dolayısıyla E-YDS görme engelli bireylerin yabancı dil sınavlarındaki okuyucu kaynaklı mağduriyetini giderecek bir yöntemdir. Ancak ÖSYM elektronik ortamda düzenlediği E-YDS'ye engelli adayları iki buçuk yıldır almamakta, ulusal ve uluslararası mevzuatı açık açık ihlal ederek "siz bu sınava giremezsiniz" diyebilmektedir. Ülkemizin taraf olduğu BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme'de yer alan "Evrensel Tasarım" İlkesi, bir hizmetin henüz tasarım aşamasında herkesin yararlanabileceği şekilde düzenlenmesini şart koşmaktadır. ÖSYM ise yaptığı savunmada; iki buçuk yıl geçmesine rağmen, bu sınavın çok yeni olduğunu ve engelli adaylar için çalışmaların sürdüğünü belirtmektedir. Diğer taraftan, ÖSYM yaptığı savunmada, elektronik ortamda yapılmayan yabancı dil sınavlarına engelli adayların girmesinde bir engel olmadığını, bu nedenle ortada bir eşitsizliğin bulunmadığını da söylemektedir. Fakat bu da doğru değildir. Çünkü yapılan bir değişiklikle birlikte, bugün bir aday yılda dört defa elektronik ortamda, iki defa da sınav salonlarında olmak üzere altı defa yabancı dil sınavına girebilirken, engelli bir aday sadece iki defa elektronik olmayan sınav salonlarında yabancı dil sınavına katılabilmektedir. Hal böyleyken ortada bir eşitsizlik olmadığı nasıl söylenebilir?
Her ne kadar Danıştay davamızı reddetmiş olsa da, dernek olarak yargı yolunu sonuna kadar takip etmeye devam edeceğiz. Bu nedenle de karar için temyiz başvurusunda bulunduk. Biz engelli bireyler olarak; mevzuatla güvence altına alınan haklarımızın uygulanmasında karşılaştığımız sorunları yargı yoluyla çözeceğimize olan inancımızı kaybetmek istemiyoruz. Buradan sonuç alamazsak, Anayasa Mahkemesinde bireysel başvuru ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurma gibi seçenekleri de kullanacağız.
Değerli basın mensupları; biz aslında bugün buraya, kaybettiğimiz davanın borcunu ödemek için gelmiş bulunuyoruz. Çünkü ÖSYM bizden avukatlık ücreti olarak 1.800TL talep ederek, ödeme yapmamamız halinde icra takibi başlatacağını bildirdi. Biz de borcumuzu bizzat buraya gelerek kendi elimizle ödemenin uygun olacağını düşündük. Bu nedenle de, ödememiz gereken 1.800TL avukatlık ücreti borcumuzu 1TL'lik madeni paralarla ödeyeceğiz. Elbette ÖSYM'nin kazandığı bir dava için avukatlık ücretini istemesi kadar doğal bir durum olamaz; tıpkı düzenlenen her sınava engelli adayların da girebilmesi için gerekli şartların en baştan düşünülmüş ve uygulanmış olmasının doğal olması gibi. Bu nedenle ÖSYM'nin dava kararının hemen ardından talep ettiği avukatlık ücretine karşılık, biz de en yakın zamanda E-YDS'ye engelli adayların alınmasını talep ediyoruz. Konunun çözüme kavuşması için, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da çaba harcamaya devam edeceğimizin de bilinmesini istiyoruz.
Merve Erten
Eğitimde Görme Engelliler Derneği
Yönetim Kurulu Üyesi