Kutlamadan Savunuculuğa 3 Aralık başlıklı 49. Aylık Online Değerlendirme Toplantısı 30 Aralık tarihinde Google Meet üzerinde gerçekleştirilmiştir.
Toplantıyı yaklaşık 20 katılımcı takip etmiştir.
Toplantının giriş kısmında katılımcıların 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ile ilgili görüşlerine yer verilmiştir. Bu bağlamda toplantının başlığından mülhem, katılımcılar tarafından 3 Aralık gününün kutlanması gereken bir gün olmadığı, farkındalık günü olduğu vurgulanmıştır. Bununla beraber engelli bireylerin haklarını somut olarak kazandığı gün, zorunlu farkındalık günü, engelli bireylerin yaşadığı sorunların çözüm önerilerine dair sözlerin verildiği gün, savunuculuğun ve engelli haklarının dile geldiği sembolik bir gün vb. ifadeler dile getirilmiştir.
Bir sonraki aşamada kamu otoritelerince Dünya Engelliler Günü’nün nasıl ele alındığına değinilmiştir. Bu kapsamda bazı katılımcılar tarafından engelli bireylere sunulan hizmetlerin gereklilik olarak değil ayrıcalık olarak gösterilmesinden duyulan rahatsızlık dile getirilmiştir. Öte yandan bazı katılımcılar ise konu ile ilgili atılan somut adımların kamu otoriteleri tarafından ifade edilmesinin doğallığına vurgu yapmıştır. Ayrıca engelli bireylerin yardıma muhtaç olarak algılanması gibi olumsuz görüşlerin değiştirilmesinde asıl özne olan engelli bireylere önemli görevler düştüğü belirtilerek hak temelli bakış açısı ile hareket etmenin öz savunuculuğu güçlendireceğine dikkat çekilmiştir. Genellikle 3 Aralık gününde sivil toplum kuruluşlarının ulusal ya da yerel yöneticilerin düzenlediği organizasyonlara katıldığı, bu organizasyonlarda yöneticiler tarafından “bitki toprağa, engelli de topluma muhtaçtır” gibi ifadelerle engelli bireyleri küçük düşürücü mesajlar verildiği, bu dilin medyaya yansıtıldığı, ülkemizdeki sivil toplum kuruluşlarının önemli bir kısmının yardım temelli anlayışla hareket ettiği, dolayısıyla farkındalığa dikkat çekmek için belirlenen bir günde kutlama mesajlarına ve rahatsız edici ifadelere itiraz edenlerin sayısının az olduğu dile getirilmiştir. TÜİK’in verilerinden hareketle eğitim seviyesi düşük olan bir grubun haklarını savunabilmesi ve öz savunuculuk anlayışını güçlendirmesi bakımından sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düştüğü, hak temelli çalışan sivil toplum kuruluşlarının sayısının arttırılması gerektiği ve yereldeki temsilciliklerle şubelerin bu açıdan güçlendirilmesinin önemli olduğu belirtilmiştir. Öte yandan toplumsal anlayışı yansıtan ve etkileyen medyada 3 Aralık gününde yer bulan “hepimiz engelli adayıyız”, “sevgi engel tanımaz”, asıl engel sevgisizliktir”, “Dünya Engelliler Günü’nüz kutlu olsun” gibi günün anlam ve önemini yansıtmayan söylemlerden duyulan rahatsızlıklar paylaşılmıştır. Bunun yanı sıra zorluklarla savaşan, başkalarının yardımlarıyla yaşamda ilerleyen, başarıları ise kendisine yardım edenlere atfedilen birey şeklinde medyada çizilen engelli profilinin ve olumsuz dilin değiştirilmesine dair çözüm önerilerine yer verilmiştir. Bu kapsamda üniversitelerde farkındalığın artırılması için derslerin açılması, medya çalışanlarına yönelik seminerler düzenlenmesi, dizi-film ve programlarda engelli bireyin acının bir parçası olarak yansıtılmaması ya da kahramanlaştırılmaması, tüm medya organlarında engelli bireylerin neyi nasıl yaptığı ile ilgili içerikler paylaşılması ve programlar yapılması, 5378 Engelliler Hakkında Kanun’a ayrımcı dil ile ilgili eklemeler yapılması, kültürün ve en önemli araç olan dilin günün ihtiyaçlarına yanıt verebilmesi için çağımız doğrultusunda beslenilmesi vb. önerilerle toplantı sonlanmıştır.
Siz de aylık online değerlendirme toplantılarımızda konuşulmasını istediğiniz bir konuda gündem önerisinde bulunmak için, gündem öneri formunu kullanabilirsiniz
Gündem önerin, konuşalım!