"6 Şubat'tan Bugüne Görme Engelliler" Başlıklı 80. Aylık Online Değerlendirme Toplantısı Tutanağı
"6 Şubat'tan Bugüne Görme Engelliler" başlıklı 80. Aylık Online Değerlendirme Toplantısı, 13 Şubat 2024 tarihinde Oğuz Akkaya moderatörlüğünde Google Meet platformunda gerçekleşti. Toplantıya yaklaşık 20 kişinin katıldığı gözlendi.
Toplantıda şu sorulara yanıtlar arandı:
*Depremin hemen ardından ve ilerleyen zamanda görme engelliler neler yaşadı?
*Görme engellilerin ne gibi ihtiyaçları oldu, bu ihtiyaçlar ne ölçüde karşılanabildi?
*Depremin görme engellilerin bağımsız yaşam , eğitim ve iş hayatlarına etkileri nasıl oldu?
*Yerel veya merkezi yönetim engelliler için ne tür tedbirler aldı?
*EGED ilgili kurum ve kuruluşlarla nasıl iş birliği yapabilir ve engelliliğin afet politikalarına dahil edilmesi için neler yapabilir?
Toplantı'nın moderatörü oğuz akkaya depremin alanının geniş olmasından dolayı çok fazla sayıda insanın etkilendiğinden,EGED 'in payına düşen sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştığından tüm ilgililerle iletişim kurma ve sorunlara çözüm getirme noktasında etkili olma çabasından bahsederek Toplantı'yı açtı. İlk olarak katılımcılar deprem esnasında yaşadıklarından söz ettiler. Katılımcılar depreme yönelik paylaşımlarını yaparken görme engelli olmanın deprem esnasında ve sonrasında işleri daha da zorlaştırdığını, güvenli bir bölgeye ulaşmak için, deprem sonrasında temel ihtiyaçlara ulaşabilmek için görenlerin yardımına her zamankinden fazla ihtiyaç duyduklarını, deprem sırasında ve sonrasında oluşan karmaşa ortamının körlerin yalnız başlarına hareket etmelerini neredeyse imkansız hale getirdiğini belirttiler.
Deprem sonrasında herkes gibi görme engellilerin de erişmek istedikleri şeylerin başında güvenli bir alanda olmak ve yeme içme, barınma ihtiyaçların giderilmesi olduğu vurgulandı.
Ancak gerek güvenli alana ulaşma, gerek temel ihtiyaçların karşılanması noktasında bir başkasına ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.
Katılımcılar depremin yarattığı duygusal yıkımın eğitim ve iş hayatlarında hala etkisini sürdürdüğünü dile getirlider. Ancak deprem sonrasında hem ortamdaki karmaşa yüzünden hem de depremin yarattığı duygusal etkiler nedeniyle eğitimde ve iş hayatında odaklanma problemi yaşadıklarını ifade ettiler.
Depremin körlerin bağımsız yaşamına çok büyük bir etkisi oldduğunu ifade eden katılımcılar yaşadıkları sorunları şu şekilde sıraladılar:
*Deprem bölgesinde enkazların hala tam olarak kaldırılmamasından dolayı körlerin istedikleri yerlere güçlükle ulaşması.
*Deprem bölgesinde sürekli değişen şehir yapısının gidilecek yerin bulunmasını güçleştirmesi.
*Görme engelli yakınlarının körlere olan koruyucu kollayıcı olan davranışlarının fazlalaşması ve buna bağlı olarak körlerin bağımsız yaşam becerilerinin körelmesi.
Katılımcılar başta temel ihtiyaçlar olmak üzere eğitim ve bağımsızlaşma ihtiyaçlarının yeteri kadar karşılanamadığını vurguladılar. Katılımcılar eğitimin kesintisiz bir biçimde ilerleyebimesi için intenete ihtiyaç duyduklarını; ancak internet altyapısının depremle birlikte zarar gördüğünü, uzun bir süre internete dolayısıyla da kesintisiz bir eğitime erişemediklerini ifade ettiler. Tüm katılımcılar depremden sonra en çok ihtiyaç duydukları şeyin beyaz baston olduğunu vurguladılar. Ayrıca engelliler için ihtiyaç halinde özel bir sığınma noktasının var olmasının engellileri risklere karşı koruyacağından söz edildi.
Yerel ve merkezi yönetimlerin engellilerin ihtiyaçları karşılanması noktasında yetersiz kaldığı dile getirildi. Bu durumun deprem bölgesine geç ulaşılmasından kaynaklandığı vurgulandı. Küçük gönüllü grupların ve bazı sivil toplum kuruluşlarının daha hızlı örgütlenerek sorunları çözmede hızlı ve etkili olduğu konuşuldu. Katılımcılar deprem nedeniyle ortamdaki en ufak bir değişikliğin, yoldaki bozukluklar, etraftan gelen inşaat sesleri vb. kendilerini tedirgin ettiğini dile getirdiler. Enkaz kaldırma sürecinin çok uzun zaman aldığını; hatta devam ettiğini bildirdiler. Toplantıda üniversite ve okulların açılma zamanı, olağanüstü halin devam edip etmeyeceği gibi belirsizliklerin engellilerin yaşamına olan etkisinden söz edildi. Katılımcılar gitmek istedikleri noktalara ulaşımda zorlandıklarını, bu zorlanmanın kaldırılmamış enkazlardan, çadırlardan ve araç yoğunluğundan kaynaklandığını belittiler. Ağır hasarlı binaların yarattığı riskin görme engellilerin güvenliği açısından altı çizildi.
Milli Eğitim Bakanlığının ürettiği etkinliklerin görme engelli öğrenciler açısından yeteri kadar kapsayıcı olmadığı dile getirildi. Katılımcılar, daha az hasar görmüş yerlerde bulundukları için körler okullarının bazı bölümlerinin hizmet binaları olarak kullanıldığını bu kullanımın zamansal belirsizliğinin görme engelli çocukların yaşamsal becerileri edinmede sıkıntılar yarattığını belirttiler. Toplantıda eğitimin niceliğinden çok niteliğinin önemsenmesinin gerektiği, bu niteliğin görme engelli çocuğun hayatında daha elzem olduğu vurgulandı.
EGED'in engelli afet politikası oluşturabilmek için hangi kurum/kuruluşlarla iş birliği yapması gerektiğine dair öneriler şu şekilde sıralandı:
*Yerel yönetimlerin afetler sonrasında yararlanabilecekleri özel bir alan oluşturmaları önerisi getirildi. Bunun yanı sıra tüm illerde afetlerle ilgili belediyeler ve valilikler iişbirliğiyle kurulan engelli birimlerinin kurulabileceği söylendi.
*AFAD ve benzeri kuruluşlarca görme engellilere deprem sırasında ve sonrasında neler yapabileceklerine ilişkin eğitimler verilebileceğinden söz edildi.
*Milli Eğitim Bakanlığının afetin gerçekleştiği noktalarda içeriklerin üretilmesi konusunda kapsayıcı adımlar atması ve özel eğitim gerektiren öğrencilerin daha duyarlı bir biçimde gözetilmesi için uygun birim ve yetkililerle iletişimde bulunulması görüşü paylaşıldı.
*Görme engellilerin Bilgiye ve ihtiyaçlara erişmesi noktasında daha fazla çaba harcanması gerektiği; ancak kuruluşların bu noktada yetersiz kaldığı ifade edildi.
*EGED'in bir kriz sonrasında örgütlenebilme ve sorunları çözebilme gücü üzerinde de duruldu. EGED üyelerine afet sonrasında psikolojik yaklaşımlar üzerine eğitim verilmesi önerildi.
*Depremde görme engellilerin yaşadığı sorunların tüm yönleriyle raporlaştırılıp başta birinci dereceden deprem bölgeleri olmak üzere Türkiye genelindeki ilgili kurumlarla paylaşılması önerisi getirildi.
EGED'in iletişim konusunda 6 Şubat'ta iyi bir sınav verdiği ifade edildi. Katılımcılara duygularını ve depreme yönelik deneyimlerini paylaştıkları için teşekkür edilerek toplantı sonlandırıldı.
Siz de aylık online değerlendirme toplantılarımızda konuşulmasını istediğiniz bir konuda gündem önerisinde bulunmak için, gündem öneri formunu kullanabilirsiniz