Eğitimde Görme Engelliler Derneği - İletişim, Etkinlik ve Farkındalık Komisyonu tarafından her ay düzenlenen aylık değerlendirme toplantılarının 74'üncüsü, 19 Haziran 2023 tarihinde, Eğitim Komisyonu iş birliğiyle Google Meet platformunda gerçekleştirildi.
Toplantının bu ayki gündemi, merkezi sınavların bu döneme denk gelmesi ile görme engelli öğrencilerin sınavlara başvururken ve sınav esnasında sorunlar yaşaması nedeniyle “Sınavların Erişilebilirliği” olarak belirlendi.
Toplantıya, merkezi sınavlara başvuru sürecinde ve sınav esnasında sorun yaşayan ve yaşadığı sorunlara çözüm üretmek isteyen görme engelliler katıldı.
Toplantıya yaklaşık 40 kişinin katıldığı görüldü.
Sınavlara Başvuru Kılavuzuna Erişim ve Başvuru Sürecine Dair Yaşanan Deneyimler Nelerdir
MEBBİS üzerinden başvurulması gereken sınavlara erişilebilir bir şekilde başvurulamadığı, gören birinden destek alınmak zorunda kalındığı belirtildi.
ÖSYM başvuru noktaları aracılığıyla engelli raporunun sisteme yükletilmesinden sonra erişilebilir bir şekilde sınav başvurusu yapılabildiği dile getirildi.
MEBBİS üzerinden Görevde Yükselme Sınavı’na başvuru esnasında okuyucu-işaretleyici, ek süre ve tek kişilik salon isteyenlerin sistem yenilenmesi nedeniyle başvurularının iptal edildiği; yeniden başvuru yapmalarının istendiği; iki üç gün sonra bir dilekçe ile engelli raporlarının tekrar istendiği; bu sürecin insanların işlerini zorlaştırdığı ifade edildi.
EYDS veri tabanlarının ayrı bir yerde tutulması nedeniyle EYDS ve E-YÖKDİL’e başvuru esnasında bütün bilgiler çekilirken engelli raporunun çekilmediği, engel bilgi formunun da diğer sınavların engel bilgi formuyla aynı olmadığı, raporun ve E-YDS’ye özel engel bilgi formunun yeniden gönderilmesi gerektiği ifade edildi. Bu sınavlara Ankara dışından girecek görme engelliler için kontenjanların çok sınırlı olduğuna değinildi.
ÖSYM sınavlarında yer alan gereksinim duyulan araç-gereçler kısmında yer alan baston seçeneğinin görünmediği belirtildi.
Sınavlarda Okuyucu ve İşaretleyicilerin Tutumu ve yeterliliğinin Sınava Etkisi Nedir?
Okuyucuların hasta olmasının öğrencinin dikkatinin dağılmasına neden olduğu dile getirildi.
Paragraf sorularının uzunluğunun, okuyucu-işaretleyici eşliğinde sınava giren öğrencilerin okuyucularını yönlendirmesinin gerekmesi nedeniyle dikkat dağıtıcı olduğuna değinildi.
Öğrenci soruları hızlı okumasını istemesine rağmen okuyucuların hızlı okumaması nedeniyle süre kaybının yaşanabildiği, okuyucu veya işaretleyicinin salonu terk etmesi nedeniyle okuma ya da kodlama yapılamadığı ve bunun da süre kaybına neden olduğu ifade edildi.
Okuyucuların öğrencinin yönlendirmelerini dinlemediği, bunun da özellikle sayısal sorularda ve dil sorularında soru kaybına neden olduğu ifade edildi. LGS öğrencilerinin okuyucularını nasıl yönlendirmesi gerektiğini tam olarak bilememesi nedeniyle de kayıpların olabildiğine değinildi.
Okuyucuların diksiyon problemlerinin olmasının tüm alanlarda soru kaybına neden olduğu vurgulandı.
Okuyucuların soruları ikinci defa okumak istememesinin, öfleyerek isteksizliğini belirtmesinin, çeşitli söylemlerle psikolojik baskı yapmasının öğrenciyi demoralize ettiği ve bu durumun sınavın kötü geçmesine neden olduğu dile getirildi.
Okuyucuların niteliksizliğinin, yapılan psikolojik baskıların… öğrencileri ve sınavlarını olumsuz etkilediği belirtildi ve okuyuculara verilen eğitimlerin yetersiz olduğu vurgulandı.
Seri halinde süren sınavlarda bir önceki aşamada okuyucu olarak görev yapan kişinin sonrakinde de okuyucu olabildiği, tanıdık kişilerin kişinin sınavında görev alabildiği; bunun da sorunlara neden olduğu dile getirildi ve bununla ilgili önlem alınması gerektiği belirtildi.
Öğrencinin dil paragrafının içindeki bir cümleyi okutmak istemesi üzerine okuyucunun cevabın ilgili cümlenin içinde olması nedeniyle kopya vermiş olabileceğini, bu nedenle paragrafın ilgili cümlesini değil de hepsini okuyabileceğini söylediği; aynı şekilde boşluk doldurma kısımlarında, seçenekteki kelimeleri boşluklara koyarak okuması istense de okuyucunun kafasının karıştığını söyleyerek boşlukları doldurarak okumadığı; bütün bunlar nedeniyle süre kaybının yaşandığı, zihnin karıştığı ve öğrencinin demoralize olduğu dile getirildi. Sınava giren kişinin zaten cevap o cümlenin içinde olduğu için o cümleyi okutmak isteyeceği, bunun da aslında olması gereken olduğu şaşkınlıkla vurgulandı. Okuyucuların sınav esnasında inisiyatif almaya hakkı olmadığına değinildi.
Okuyucu-işaretleyicilerin sınav salonunu terk edebildiği, pencere veya kapıların sürekli açılıp kapanmasının sınav ortamının oluşmasını imkânsız hale getirdiği, bunun da dikkati dağıttığı dile getirildi.
Sınav salonlarının geniş ve yankılı olmasının soruların duyulmasını zorlaştırdığı, bunun da dikkati olumsuz etkilediği ifade edildi. Okuyucuların sesinin çok kalın ya da ince olmasının da süreci etkilediği belirtildi.
Bütün sınavların elektronik olmasının bu sorunların meydana gelmesinin önüne geçebileceği, bu nedenle sınavların elektronik ortamda yapılması için mücadele edilmesi önerildi.
Öğrencilerin okuyucu değiştirme hakkının olduğunu bilmediği veya nezaketsizlik yapmak istemedikleri için okuyucularını değiştiremedikleri ifade edildi ve öğrenciye okuyucuların değiştirilebileceğinin bilgisinin verilmesi önerildi.
ÖSYM'nin yaşadığı görevli sorununun görme engellilerin okuyucuların nitelik yönünden zayıf olmasına neden olmuş olabileceği dile getirildi.
Sınavlarda sesli ve görüntülü kamera kaydı yapıldığı, psikolojik baskı durumunda sınava giren kişinin de kayıt alındığını söyleyerek okuyucu ve işaretleyiciyi uyararak kendine getirebileceği ifade edildi. Cevap kaydırma durumunda da başvurulması halinde hak kaybının kayıt sayesinde giderilebileceği belirtildi.
Son bir iki yıldır yapılan şikâyetler sonucunda sorunlara neden olan okuyucuların bir daha görev alamadığı dile getirildi ve sorun yaşanması halinde şikâyet mekanizmasının kullanılması önerildi.
Okuyucu ve işaretleyicilerin öğretmen ve akademisyenlerden seçildiği ve alana yönelik atama yapıldığı ifade edildi.
Okuyucuların ÖSYM tarafından okuma kuralları, öğrenciyle ilişkiler gibi kurallara yönelik bilgilendirildiği dile getirildi ve öğrencinin de sınav sonrasında raporlama yapabilmesi ve okuyucunun bağımsız denetiminin yapılabilmesi önerildi.
EKYS’de sınav değerlendirme formunun olduğu söylendi ve diğer sınavlarda da olması önerildi.
Okuyucu-işaretleyici isteyen bir öğrencinin az gören olarak değerlendirilip kitapçığa bakmasının mümkün olmadığı, böyle bir durum yaşanmasının yanlış bir uygulama olduğu ifade edildi.
Şekil, Grafik, Tablo ve Karmaşık İfade İçeren Sorulara İlişkin Deneyimler Nelerdir?
LGS’de şekil-grafik içeren kitapçıkların öğrenciye verilebildiği, bu durumun öğrencide mağduriyete neden olduğu ifade edildi. Bu durumu yaşayan bir öğrencinin hak savunuculuğu sonucu kazanım elde ettiği dile getirildi.
Hangi soru türünün şekil ya da grafik içerdiğinin kurumdan kuruma, yıldan yıla, konudan konuya değişebildiği dile getirildi. Örneğin yazım kurallarının bir sınavda şekil sayılırken bir sınavda şekil sayılmadığı ifade edildi.
Az Gören Öğrencilerin Büyük Puntolu Kitapçıklara Dair Deneyimleri Nelerdir?
Gelecek eğitim-öğretim yılının başında yürürlüğe girecek Engelli Bireylere Yönelik Sınav Uygulamalarında ve Engelli Kontenjanında Aranacak Sağlık Şartlarına Dair Yönetmelik gereği az gören öğrencilere sınav esnasında ek süre verilmeyeceği ifade edildi ve bunun bir kayıp olduğu, bu duruma ilişkin YÖK’e karşı savunuculuk yapılması gerektiği dile getirildi.
Şekil ve tablo içeren soruların muafiyet nedeniyle hesaplamadan çıkarılarak puanlamanın çözülen sorulara göre yapılmasının standart sapmayı etkilediğine, bunun da dezavantajı artırdığına değinildi.
Görme engelli personelin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her yıl yapılan Mesleki Bilgiler Seviye Tespit Sınavı’nda sorulan Arapça sorularından dil bilen okuyucu verilmemesi nedeniyle muaf olmasının, aslında yapılabilecek olan soruların puanını alamama nedeniyle de dezavantaja neden olabildiği dile getirildi.
Yazım ve noktalama gibi çözülebilecek sorularda muaf olunmasının üniversite sürecinde de muafiyet istenmesine neden olabileceği, aslında bu soruların muaf olmayı gerektirmeyen sorular olduğu ifade edildi.
LGS’de şekilli sorudan muafiyet yerine sorunun betimlenmesi uygulamasının yapıldığı, betimlemede de bir standardın olmadığı vurgulandı.
Şekilli sorulardan muaf olmak yerine okuma biçimlerinin standartlaştırılarak soruların sorulması önerildi.
Ek Süreye Dair Deneyimler Nelerdir?
Büyük puntolu kitapçıkla sınava giren öğrenciler için yarım saatlik ek sürenin oldukça yetersiz olduğu ifade edildi.
Ekstra bir araç kullanan öğrencilerin bir okula toplandığına değinildi.
EGED ve Alandaki STK’ler Merkezi Sınavlara Yönelik Ne Tür Savunuculuk Faaliyetleri Yürütebilir?
Bir anketle deneyim paylaşımı yapılabileceği önerildi.
Dijital sınav sistemine geçilerek bu sorunların büyük ölçüde giderilebileceği ifade edildi ve bu konuda mücadele edilmesinin önemi vurgulandı.
Dijital sistemin tek başına uygulanmasının kontenjan, dijital okuryazarlık gibi etkenlere takılabileceği dile getirildi ve bütün bu sınav uygulamalarının birlikte değerlendirilmesinin daha uygun olabileceği ifade edildi.
Sorunların derlenerek raporlanması ve raporların ÖSYM’ye sunulması önerildi.
Betimlemelerin standardının oluşturulması için mücadele edilmesi ve muaf olunan soruların azaltılması önerildi.
..Siz de aylık online değerlendirme toplantılarımızda konuşulmasını istediğiniz bir konuda gündem önerisinde bulunmak için, gündem öneri formunu kullanabilirsiniz