Basına ve kamuoyuna;
Son yıllarda, ülkemizde, engelli hakları alanında önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Söz gelimi, halk arasında "Özürlüler Kanunu" olarak nitelendirilen 5378 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesi ve Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'nin imzalanması, engelli hakları alanında elde edilmiş önemli kazanımlardır. Bununla birlikte, engelli bireylerin eğitimi, istihdamı, sosyal hayata katılımı gibi alanlarda geliştirilen projeler engelli bireylerin toplumda eşit vatandaşlar olarak yer alabilmelerinin sağlanmasına katkı sunmaktadır. Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin olmak üzere, engelliler alanında yürütülen politikalar hakkında karar alan kişiler, bu hususta yaşanan gelişmelerin bir zihinsel dönüşüm yarattığını ve sağlanan imkânların lütuf olarak değil, insan haklarının gereği ve sosyal devlet anlayışının yansıması olduğunu ifade etmektedirler. Ancak, son dönemde ülke yönetiminde söz sahibi kişilerin bazı uygulamaları ve sarf ettiği sözler, henüz bahsi geçen zihinsel dönüşümün gerçekleşmesinden çok uzakta olduğumuzu göstermektedir. 2011 Yılında eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın görme engelli bir vatandaşa "görme engelli olduğun halde sana iş vermişiz" şeklindeki engelli bireyleri ötekileştiren çıkışı, 2012 yılında eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer döneminde, söz konusu bakanlığın öğretmenliğin engelliler tarafından icra edilecek meslekler arasında yer almadığı şeklindeki ayrımcı açıklaması gibi birçok ifade hafızalarımızdaki yerini korumaktadır. Bizler, bu tür söz ve uygulamaların son olması dileğini yinelememize rağmen, toplumdaki zihinsel dönüşümün gerçekleşmediğini ülke yönetiminde söz sahibi idarecilerimiz bizlere her defasında hatırlatmaktadırlar. Maalesef, toplumda her hangi bir zihniyet değişikliği olmadığının açık bir ispatı niteliği taşıyan bir haber daha yakın zamanda medyada yer almıştır.
Geçtiğimiz günlerde Tekirdağ'ın Çerkezköy İlçesi'nde Müjgan Serkan Karagöz Mesleki ve Özel Eğitim Merkezi'nin açılış töreni yapıldı. Bu törene katılan AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut, 2005 yılında çıkarılan ve yedi yıl içerisinde tüm kamu alanlarının engelli bireylerin erişimine uygun hale getirilmesini amaçlayan fakat kurum ve kuruluşların yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle süresi uzatılan engelliler yasasını hatırlatarak, "engellileri insan yerine koyduk, adam yerine koyduk" deme cüretini göstermiştir. Bununla da kalmayan Akbulut, "Eskiden bazıları evimizdeki engelliler, yatalaklar bir an önce ölse de kurtulsak diye Allah'a yalvarırdık' diyordu. Şimdi 'aman ölmesin, evimizin bereketi bu. Ben onun yüzünden devletten 450-500 lira bakım ücreti alıyorum, aman ona bir şey olmasın diye bakıyoruz' diyorlar. İşte zihniyet değişikliği bu" sözleriyle engelli bireylerin sırtından para kazanılmasını adeta teşvik etmektedir. Konuşması boyunca engelli bireylerden sürekli "bunlar" diye bahseden Milletvekilinin açıklamaları, ülkemizin engelli bireylere yönelik nasıl bir zihinsel dönüşüm içerisinde bulunduğu hususunda bizleri endişeye sevk etmiştir. Milletvekilinin konuşmasında sözünü ettiği gibi engelli aileleri arasında çocuğundan utanan ve onu toplum içerisine çıkarmayanlar olduğu doğrudur. Bu konuda ilgili kurum ve kuruluşların engelli ailelerini bilinçlendirici faaliyetlerde bulunması gerekmektedir. Ancak, engelli bireylerin bir gelir kapısı haline dönüştüğünü ima eden Akbulut, bu sözleriyle engelli bireyleri ve her daim çocuğunun yanında olan engelli ailelerini küçük düşürmüştür. Bizler, hayatın her alanında, herkesle eşit şartlarda yaşayabilmek için gerekli düzenlemelerin yapılması için mücadele verirken ve devletimizin bu yönde attığı adımları dikkatli bir şekilde takip ederken, halkın oylarıyla Milletvekili seçilmiş bir kişinin engelli bireyleri toplumdan dışlayıcı sözleri ve işaret ettiği zihinsel dönüşümün kamuoyu tarafından sorgulanması gerekmektedir. Bizler;
AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut'un yaptığı engelli bireylere hakaret edici söylemlerinden dolayı, engelli bireylerden ve onların ailelerinden özür dilemesini,
Ülke yönetiminde söz sahibi olan kişilerin açıklamalarında ve uygulamalarında engelli bireylere karşı ayrımcı ve ötekileştirici tutum içerisinde bulunmamasını,
Mevzuatla güvence altına alınan engelli haklarının ihlal edilmesinin önlenmesini,
Hangi görevde olursa olsun, engelli bireyleri ötekileştirici ve ayrımcı söylemlerde bulunan kişiler hakkında kurum ve kuruluşların gereğini yapmasını talep ediyoruz. Ayrıca, söz konusu açıklamayı yapan Milletvekilini bağlı bulunduğu partinin vicdanı iradesine bırakıyoruz.
Eğitimde Görme Engelliler Derneği
www.egitimdegormeengelliler.org
Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği (TOHAD)
www.tohad.org