Eğitimde Görme Engelliler Derneği olarak; Engelli Kamu Çalışanları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği ve Sivil Memurlar Sendikası Engelliler Birimi ile birlikte, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'yle (ÖSYM) bir görüşme gerçekleştirerek, engelli adayların ÖSYM'den beklentilerini aktardık.
İlk görüşmemizi ÖSYM Engelli Adayları Şube Müdürü Belma ATAK ile gerçekleştirdik. Atak, son dönemde ÖSYM'nin yaptığı çalışmalardan bahsederek, engelli adaylara sağladıkları düzenlemeleri ve sınav güvenliği gerekçesiyle kabul edemedikleri talepleri aktardı. Engelli adayların, 2015 - ÖSYS kılavuzunda yer aldığı üzere, ihtiyaç duyduğu araç-gereçleriyle Ankara'da ÖSYM tarafından belirlenen bir ortamda sınava girebileceklerini anlatan Atak; Braille daktilo vb. araçlar için özel bir sağlık raporuna gerek olmadığını, kişinin görme engelini belirten raporunun yeterli olduğunu ifade etti. Bununla birlikte, kişiye özel olarak 22 punto büyüklüğünde bir soru kitapçığı basılacağı bilgisini de verdi. Farklı engel gruplarından birçok talep aldıklarını söyleyen Atak; bunlardan ÖSYM'nin sınav güvenliğine aykırı bulunmayanların kabul edilebildiğini söyledi. ÖSYM faaliyetleri konusunda yapılan bilgilendirmenin ardından söz alarak, teknolojinin gelişimiyle birlikte bilgiye erişim ortamlarının engelli bireyler için daha kolay hale gelmesine rağmen ÖSYM tarafından gerçekleştirilen sınavlarda geçmişe göre geriye bir gidişin söz konusu olduğunu, örneğin 2014 yılına kadar sınavlarda kullanılmasına izin verilen kabartma (Braille) daktiloya artık yalnızca Ankara'da güvenlikli bir ortamda müsaade edilmesinin bir ilerleme olarak kabul edilemeyeceğini söyledik. Ayrıca; 2011 yılında 15 katılımcıyla YGS ve ÜDS olmak üzere iki alanda gerçekleştirilen ve tarafımızca eksiklerinin giderilmesi halinde başarılı olabileceği şeklinde geri dönüş yapılan sesli dijital sınav denemesi konusunda bir gelişme kaydedilemediğini hatırlattık. Buna cevaben, söz konusu denemeye, daha önce uygulamak istedikleri dijital sınav yöntemi hakkında engelliler konusunda faaliyet yürüten üst kuruluşlardan gelen olumsuz görüşlerin ardından soğuk bakılmaya başlandığını söyleyerek bu hususun stratejik planları doğrultusunda yeniden gündeme gelebileceğini ifade etti. Konuşmasının son bölümünde Türkiye'deki tüm engellilerin sınav hakkındaki sorunlarına bireysel görüşmelerle çözüm bulmaya çalıştıklarını ifade eden Atak; YGS'de olmak üzere, bu yıl özel gereksinimleri olan kişilerin gerekli araçlarıyla yalnızca Ankara'da sınava girebileceklerini, ancak bundan sonraki yıllar için her sınav merkezinde iletişim bağlantısı kesilmiş binaların oluşturulmasını sağlayarak, her engel grubunun ihtiyacının karşılandığı bir sınavı yapabilmek için strateji geliştirdiklerinin altını çizdi.
Bunun üzerine, engelli adayların artık stratejik planlarda yer alan uyarlamaların kısa zaman içerisinde uygulanmasını beklediklerini belirttik.
İkinci görüşmemizi ÖSYM Başkan Yardımcısı Prof. Dr Ercan Öztemel ile gerçekleştirdik. Benzer şekilde teknolojik gelişmelerin engelli bireylerin farklı yöntemlerle sınava girmesine olanak sağladığını, dünyada bunun örneklerinin de mevcut olduğunu aktardık. Bunun üzerine söz alan Öztemel; kendisinin de yapay teknoloji alanında çalışmaları bulunduğunu, bu nedenle gelişen teknoloji sayesinde bilgisayarla nelerin yapılabildiği hakkında bilgisi olduğunu ve günümüzde birçok araç ile soruların dış ortamlara aktarılabildiğini ifade ederek; sınav güvenliğinin sağlanmasının bir öğrencinin dahi hakkının yenmemesi için zorunluluk halini aldığını, sınav çeteleri ile savaştıklarını, bir düğme yoluyla dahi gizli kameranın sınav salonuna girebileceğini, tüm bunları önlemek için engellilerin kullandığı araç ve gereçlerin de kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Öztemel konuşmasında, kendilerine başvuran adayların sorunları ile birebir ilgilendiklerini ve çözüm konusunda birlikte karar verdiklerini belirtti. Öztemel ayrıca, 15 Mart tarihinde düzenlenecek Yükseköğretime Giriş Sınavı'na (YGS) ilişkin; yatarak sınava girecek bir adayın yaşadığı yerde sınav salonuna metal aksam olmaması şartıyla yatak getirebileceği, tekerlekli sandalyede olanların bulundukları illerde sınava girebilecekleri, tek bir istisna olarak, trakeostomili bir adayın metal aksam olduğu için ailenin bu adayı Ankara'ya getirmeyi kabul ettiği bilgisini verdi. İşitme engelli adayların ise yalnızca işitme cihazları olmadan bulundukları ilde sınava alınabileceğini sözlerine ekleyen öztemel; özetle, sınav güvenliğini zedeleyecek hiçbir yönteme şuana kadar olduğu gibi bundan sonra da izin verilmeyeceğini söyleyerek, bu yıl gerçekleştirilecek YGS'de yalnızca sınav güvenliğini zedeleyebilecek araçlara Ankara'da müsaade edeceklerini, bunun dışında daha önceki sınavlardaki uyarlamaların diğer illerde mevcut bulunmaya devam edeceğini vurguladı. Ayrıca farklı engel gruplarına mensup adaylardan çeşitli talepler iletildiğini de ekleyerek, henüz kaç kişinin bu uygulama yoluyla sınava gireceğinin belli olmadığını belirtti. Konuşmasının son bölümünde ise, ÖSYM'nin stratejik planları hakkında bilgiler vererek, geçen dönemde sınav güvenliğini temel aldıklarını, yeni dönemde ise sınav konforu konusuna eğileceklerini söyledi.
Her iki görüşmemizde de, ÖSYM'nin engelli adaylara yönelik yapacağı çalışmalarda, engelliler alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içerisinde çalışmasının daha verimli sonuçlara zemin hazırlayacağının altını çizerek; Eğitimde Görme Engelliler Derneği olarak bu hususta daima katkı sunmaya hazır bulunduğumuzu, zira her sınav ve yerleştirme döneminde tarafımıza yoğun olarak mağduriyet vakaları iletildiğini ve bu noktada tek gayemizin sınav ortamlarının erişilebilir hale gelmesi olduğunu aktardık.
Fotoğraflar için tıklayın