Liselilerle Söyleşi: Engelsiz Üniversite başlıklı etkinliğimiz 11 Haziran 2020 tarihinde gerçekleşti. Etkinliği yaklaşık 40 katılımcı takip etti.
Farklı deneyimlere sahip görme engelli üniversite öğrencileri ile lise öğrencisi ve üniversiteye hazırlanan lise mezunu gençlerin buluştuğu etkinlikte; bağımsız hareketten teknoloji kullanımına, yabancı dil öğrenmekten küçük ya da büyük şehirlerde öğrenci olma deneyimine, erişilebilirlik çözümlerinden staj süreçlerine kadar geniş bir perspektifte moderatör Şeyma Büyükurvay’ın bu temalar etrafında konuk üniversite öğrencilerine yönelttiği sorular ve katılımcıların soruları çerçevesinde söyleşildi.
Söyleşide öne çıkan başlıklardan yine öne çıkan noktalar şöyle oldu:
Bağımsız hareket becerileri, hayatın diğer tüm alanları için kilit bir noktada. Kimisi ortaokul, kimisi üniversite döneminde bağımsız hareket becerisi kazanır ancak gecikmişlikten öte önemli olan, tam içinde bulunulan anda bağımsız hareket becerisi kazanmaya dair adım atmaktır. Bunun içinse gereken cesaret ve bağımsız hareket becerisi iyi olan kişilerden destek almak. Üniversite kampüsünü, üniversite için gidilen şehri öğrenmek de yine bağımsız hareket becerisi iyi olan kör birinden destek almak önemli. Küçük şehirde okumanın bir yerden bir yere daha kısa zamanda ulaşmak gibi bir kolaylığı vardır ancak büyük şehirlerde ise imkanlar daha geniş olabilir. Kişiler küçük ya da büyük şehirlerde okusun, elbette öğrencilik yıllarında farklı şehirlere gidebilir, buralardaki etkinliklere katılabilir veya arkadaşlarıyla vvakit geçirebilir. Bağımsız hareket becerisi kazanmak ve farklı şehirlere tek başına gitmek konusunda aileler bazen koruyucu, hatta engelleyici olabilmekte. Bu noktada, görme engelli kişilerin bir yerlere bağımsızca gidebildiğini anlatmak, beyaz baston kullanımı konusunda kararlı olduğunu ifade etmek oldukça önemli. Bağımsız hareket becerileri sosyal hayat içinde gelişir, sosyal hayat da ancak bağımsız hareket becerisi ile gelişir. Sosyal hayata aktif katılım, farklı farklı arkadaşlar edinmek, farklı yaşam deneyimlerini tanımak, ilgi duyulan alana ilişkin etkinliklere katılmak, buralarda sorumluluk da almak; sosyal hayat ile seçilen alanda gelişmeyi iç içe kılıyor. Üniversitede tercih edilen bölümde karşılaşılan erişilebilirlik sorunları da tüm bunlardan etkileniyor elbette. Çünkü bağımsız bir birey olmak, sorunların çözümü için de sorumluluk almak, üniversitenin ilgili birimlerine sorumluluklarını hatırlatmakla da bağlantılı. Erişilebilirlik sorunlarıyla ilgili başvurulacak kanallar derslere giren hocalar, bölümdeki ilgili kişiler, engelli öğrenci birimi gibi gibidir ancak onlar da bazen sorumluluklarının farkında olmayabiliyor ya da bilgi sahibi olmayabiliyorlar. Bu noktada erişilebilirliğin bir hak olduğundan hareketle bölümle ve ilgili birimlerle iletişime geçmek, kendi ihtiyaçlarını anlatmak gerekiyor. Erişilebilirliğin bir parçası yabancı dil derslerinin kaynaklarına erişebilmek. Almanca ve İngilizce konusunda deneyimi olan üniversite öğrencileri; üniversitelerin kütüphanesinde veya ulusal bazda hizmet veren kütüphanelerin arşivinde erişilebilir kaynakların olabileceği ancak bazen de aranan kaynağın hiçbir kütüphane arşivinde olmayabileceğini paylaştı. Kaynak olmadığı durumda kitapları taratmak ve tarama sırasında oluşan yazım hatalarını düzeltmek gerekebilir. Çünkü anadildeki kitaplarda oluşan yazım hataları, zihinde otomatik olarak düzeltilebilir ancak yeni öğrenilen bir dil için bu söz konusu olamayabilir. Sayısal içerikteki bölümlerin erişilebilirliği ise bazen çok basit yöntemlerle sağlanabilir. Örneğin akışkan, slikon gibi bir madde ile ekonomik bölümünde sıkça başvurulan grafiklerin erişilebilirliği sağlanabiliyor. Bağımsız hareketten kitap okumaya kadar işlevleri olabilen teknoloji kullanımı ise oldukça önemli. Çünkü beyaz bastona ek olarak kullanılabilecek navigasyon uygulamalarından, ders çalışma sürecinde kaynakların rahat kullanımına kadar teknolojinin rolü var. Gönüllü çalışmalar ve staj da hem farklı deneyimler hem de ilgi duyulan alana dair kendini geliştirebilmek için oldukça önemli. Gönüllü çalışmalarda, ilgi duyulan alanda farklı kişilerle işbirliği yapmak, bir sorunun çözümünü birlikte geliştirmek söz konusu. Staj çalışmaları da profesyonel yaşama adım atma noktasında önemli ve bazı bölümler açısından zorumlu deneyimler. Ancak bazen staj sürecinde engelliliğe dair önyargılar yüzünden engelli kişilerle çalışılmak istenmeyebilir. Bu durumlarda da kendini iyi şekilde ifade etmek ve önyargılı olmayan kaynakları bulmaya çalışmak çözüm olabilir. Zaten kişiyi geliştiren de böyle yerler olacaktır.
Katımcıların soru ve katkılarıyla ilerleyen, etkinliğin sonunda da katılımcıların sorularına odaklanılan; Amine Ennur Aksoy, Atakan Nalbant, Ezgi Özyaşamış, Görkem Yarımçam ve Utku Demiryakan ile yürütülen etkinlik sonrasında, eğitim ve engellilikle ilgili konularda fikir paylaşımının yapılabileceği, yeni etkinliklerin duyrulabileceği bir WhatsApp grubunun duyurusu yapılarak etkinlik sonlandırıldı.