COVİD-19 sürecinde Görme engellilerin Çalışma Koşullarına Dair Politika Önerileri

"COVİD-19 sürecinde Görme engellilerin Çalışma Koşullarına Dair Politika Önerileri" başlıklı doküman, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilmiştir. Bu belgede önerilen çözümlerin uygulanması süreci takibimizde olmaya devam edecektir.

Eğitimde Görme Engelliler Derneği (EGED), görme engellilerin eğitim ve istihdam alanında karşılaştığı sorunlara yönelik çözümler geliştirmek amacıyla faaliyetlerini sürdüren bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz bu kapsamda faaliyet alanıyla ilgili izleme ve raporlamalar yapmakta; uygulanacak politikaların belirlenmesi sürecine bu şekilde katkı sağlamaktadır.
Ülkemizde COVİD-19 vakalarının görülmesine paralel olarak alınan ilk tedbirlerden biri, kamuda çalışan engellilerin idari izinli olarak sayılmasıdır. Dolayısıyla 1 Haziran tarihine kadar kamuda görev yapan engelli personel uzaktan çalışmış veya idari izinli olarak kabul edilmiştir. Bu tarihten sonra "kontrollü sosyal hayat" olarak adlandırılan normalleşme adımları kapsamında kronik rahatsızlığı olanlar hariç, engelli personelin de idari izinleri kaldırılmıştır.
Birleşmiş Milletler (BM), 06.05.2020 tarihinde "ENGELLİLİK VE COVID-19" başlıklı bir rapor yayımlamıştır. BM raporunda, engelli bireylerin olağan dönemde dahi sağlık hizmetlerine, eğitime, istihdama ve topluma katılma olasılıkları oldukça düşükken bu kişilerin salgın döneminden orantısız şekilde etkilenmelerinin kaçınılmaz olduğunu vurgulamıştır. İstihdamda dışlanma ile karşı karşıya olan engelli bireyler arasında işten çıkarılma ve eski işine dönememe vakalarına sık rastlandığı belirtilen raporda, COVİD-19 sürecinde engellileri kapsayan çalışma şartlarına dair önlemler ana başlıklarıyla şu şekilde özetlenmiştir:
1) İstihdam ve çalışma koşullarının erişilebilir ve kapsayıcı olması sağlanmalıdır.
2) Alternatif çalışma düzenlemeleri ve koşulları erişilebilir ve kapsayıcı hale getirilmelidir.
3) Engellileri kapsayan İş Sağlığı ve Güvenliği önlemleri alınmalıdır.
4) Karantina önlemlerinden çıkılmasına yönelik yaklaşımlar, engellilerin özel durumlarına duyarlı olmalıdır.
EGED, normalleşme adımları kapsamında görme engellilerin çalışma koşullarına dair alınabilecek tedbirleri görüşmek amacıyla online bir toplantı gerçekleştirmiştir. Toplantıda görme engelli bireyler ve STK temsilcilerinden oluşan yaklaşık 65 katılımcı görüşlerini ifade etmiştir. Ayrıca derneğimizin paylaşım ağlarında dile getirilen fikirler ve geride bıraktığımız iki hafta içerisinde tarafımıza ulaşan farklı vakalar titizlikle değerlendirilmektedir. Gerek toplantı çıktıları ve gerekse derneğimize iletilen çeşitli bildirimlerden yola çıkan derneğimiz Öğretmenlik ve İstihdam Komisyonu, görme engellilerin çalışma hayatında karşılaşabileceği sorunlar ve bunlara yönelik geliştirilebilecek alternatif çözümlere dair şu tespitlerde bulunmaktadır:

1) Olağandışı dönemler de dahil olmak üzere, görme engelli vatandaşların çalışma hakkını kullanabilmesi ve toplumdan izole olmadan üretime aktif olarak katılabilmesi savunduğumuz bir olgudur. Bununla birlikte, en temel insan hakkı olan yaşama hakkının güvence altına alınabilmesi için salgın hastalıkla mücadele gibi durumlarda birtakım tedbirler alınması ve yeni yöntemler geliştirilmesi kaçınılmazdır. Nitekim ülkemizin de taraf olduğu BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme'nin "Risk Durumları ve İnsani Bakımdan Acil Durumlar" başlıklı 11. maddesi, bu tür olağandışı dönemlerde engellilerin güvenliğinin sağlanması gerektiğini vurgulamaktadır. Dolayısıyla görme engellilerin çalışma koşulları belirlenirken salgın hastalığın bölgedeki seyri, işyerlerinin özellikleri ve işin niteliği gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Engellilerin işyerlerinde çalışmaya devam etmesi, mesai saatlerinin yeniden belirlenmesi, esnek veya uzaktan çalışma ve idari izin gibi tedbirlerden hangisinin nasıl uygulanacağı, İl Pandemi Kurulları, görme engelli personel, işverenler ve engellilik alanında faaliyet yürüten STK temsilcilerinin görüşleri de alınarak belirlenmelidir.
2) Ülkemizde COVİD-19 vakalarının görülme durumu her bölgede aynı değildir. Bazı bölgelerde normalleşme adımları kapsamında daha fazla esnek uygulamalara rastlanırken, vaka sayılarının azalma göstermediği yerlerde yeni tedbirlere başvurulması gerekebilir. Dolayısıyla görme engelli bireylere yönelik çalışma koşulları hakkında alınabilecek tedbirlerin farklılık göstermesi kaçınılmaz olduğundan, uygulanacak politikalar ulusal olmaktan çok esnek biçimde bölgesel olarak kurgulanmalı, bireysel ihtiyaçların değişebileceği gözetilmeli ve yeni durumlara karşı bunların tekrar ele alınmayı gerektirebileceği öngörülmelidir.
3) Ülkemizdeki erişilebilirlik şartlarının durumu ve toplum yapısı dikkate alındığında; görme engellilerin toplu taşıma araçlarına binmek, nesneleri dokunarak algılamak ve çevresindeki insanlarla etkileşim halinde bulunmak gibi kendisinden kaynaklı olmayan durumlar nedeniyle fiziksel mesafeyi koruyabilmek için daha fazla dikkat etmesi gerektiği bir gerçekliktir. Dolayısıyla görme engelli bir kişinin çalışmak için işyerine giderken toplu taşıma araçlarına ihtiyaç duymayacağı yöntemler geliştirilmesi bir öncelik olmalıdır. Ayrıca kurumların mesai saatleri farklı hale getirilerek toplu taşıma araçlarındaki yoğunluğun azaltılması, herkes için kapsayıcı bir çözüm olabilir. Diğer taraftan esnek çalışma modeli de bu dönemde tercih edilebilecek bir yöntem olarak değerlendirilmektedir.
4) İşyerinde çalışan görme engelli personelin fiziksel mesafeyi koruyabileceği çalışma ortamları oluşturulmalı; salgın dönemine ilişkin işyerinde alınan tedbirler ayrıntılı olarak açıklanmalı; başta yemekhane ve kantin gibi yerler olmak üzere tüm alanlarda temastan kaçınılmalı; yeteri kadar maske ve hijyen malzemeleri temin edilerek görme engelli kişinin bunlara rahatlıkla erişebilmesi sağlanmalı; bilgilendirici levha ve işaretler görme engelli personelin algılayabileceği şekilde uyarlanmalı; ihtiyaç duyulan makul uyumlaştırma adımları atılmalıdır. İşyerlerinde bulunan tırabzanlar, kapılar, masalar, tuvaletler, koltuklar, asansör düğmeleri ve dokunsal tabelaların temizliğine dikkat edilmelidir. Sosyal mesafeyi korumak için fiziksel temastan ziyade sözlü olarak rehberlik yapılabilir. Yönlendirme biçimi olarak (saat yönü kullanmak gibi) görme engelli çalışanla birlikte sahip olduğu alışkanlıklar doğrultusunda uygun yönlendirme şekli belirlenebilir.
5) Pandeminin seyrine paralel olarak; işin niteliği işyerinde bulunmayı zorunlu kılmıyorsa, salgının durumuna bağlı olarak bir süre daha uzaktan çalışma sisteminin uygulanması sağlanabilir. Bu noktada, Cumhurbaşkanlığı'nın 2020 yılını "Erişilebilirlik yılı" ilan etmesi ve mevzuatta bilgiye erişimin bir hak olarak tanınması da göz önünde bulundurularak, sistemlerin ivedilikle ekran okuyucu ve ekran büyültme gibi destek teknolojileriyle kullanılabilmesini sağlayacak erişilebilirlik düzenlemeleri hayata geçirilmelidir. Ayrıca sistemlerin kişisel bilgisayarlar üzerinden erişimini sağlayacak düzenlemeler veya uzaktan erişim için gerekli farklı uyarlamaların yapılmasına da ihtiyaç duyulabilir.
6) Yoğunluk haritasına göre risk grubunda bulunan bölgelerde görme engelli personelin idari izinli olarak sayılmasına ihtiyaç duyuluyorsa, bu karar İl Pandemi Kurullarıyla istişare edilerek alınmalı ve değişen durumlara göre yeniden gözden geçirilmelidir.
7) Özel sektörde çalışan görme engellilerin tedbirlerin alındığı süreçte çalışmak zorunda kaldığı, çalışmayacağı sürenin yıllık izninden düşürüldüğü ve yıllık iznin bitiminde iş akdinin sonlandırıldığı durumlara rastlanmaktadır. Bu tür durumların önüne geçilmeli ve özel sektörde çalışan görme engellilerin, engel durumu nedeniyle işini kaybetmesine neden olabilecek eylemlere karşı tedbir alınmalıdır.
8) Engelli bireylerin çalışma koşullarına dair alınan tedbirlerin uygulanmasını takip etmek üzere denetim mekanizması güçlendirilmeli ve gerekli durumlarda yaptırımlar uygulanmalıdır.
9) Başta çalışma koşulları olmak üzere, görme engellileri ilgilendiren konularda kamu kurumlarıyla sivil toplum kuruluşları arasındaki istişare mekanizmaları daha etkin hale getirilmelidir. Bu cümleden olarak, değişen durumlarda uygulanacak politikaların belirlenmesi sürecine sivil toplum kuruluşlarının aktif katılımı sağlanmalıdır.
EGED, sorunların diyalog yoluyla çözülebileceğine inanmakta ve bunun için her türlü iletişim kanalını kullanmaktadır. Dolayısıyla EGED, bilgi ve tecrübesi dahilinde, COVİD-19 sürecinde, alanıyla ilgili her türlü konuda katkı vermeye motivasyonu olan bir sivil toplum kuruluşudur.

kategori: