Covid 19’un körlerin sosyal yaşamına etkisi başlıklı 44. Aylık değerlendirme toplantısı 02 Temmuz 2020 tarihinde Google Meet platformunda düzenlenmiştir.
Yeni normal olarak adlandırılan bu dönemde; açık alanlarda, otobüs, metro, uçak gibi toplu taşımalarda, AVM, market, otel, hastane gibi kapalı alanlarda, şehirler arası yolculuklarda bireysel olarak nasıl tedbirler alınabileceği, bu tür yerlere gelen çeşitli tedbirlerin neler olduğu, günlük hayatımızda bu süreçte yardım talep ederken nelere dikkat edilebileceği gibi konular konuşulmuştur. Toplantıya bilgi, birikim ve tecrübelerini paylaşmak ve aktarmak isteyen ve bu konulara ilişkin sorularını sormak isteyen görme engelli bireyler katılım sağlamıştır.
Toplantının moderatörlüğünü yapan Ilgın Aydınoğlu, toplantı tutanağını alan Kamer Gülçin Yılmaz olmuştur.
Toplantıyı yaklaşık 20 katılımcı takip etmiştir.
Ilgın Aydınoğlu bu toplantının amacının görme engelli bireylerin sosyal yaşam deneyimlerine ilişkin tecrübe ve fikir paylaşımı olduğunu dile getirerek toplantıyı başlatmıştır.
Açık hava deneyimleri, maske kullanımı, el dezenfektanları, insanlardaki farkındalık düzeyi, toplu taşımalara yönelik dile getirilen görüşler şu şekilde özetlenmiştir:
-Yurt dışında bazı ülkelerin içerisinde yer alan kör örgütler tarafından sokakta, sosyal yaşamda corona sürecinde dikkat edilmesi gereken hususlara yönelik dokümanlar hazırlandığı ve bu toplantının yararlanabileceğimiz ve geliştirebileceğimiz bir doküman hazırlama noktasında, rehberlik edebileceği ifade edilmiştir. Ayrıca, bu toplantıda konuşulan konulara ek olarak daha farklı konuların ilerleyen süreçlerde konuşulabileceği belirtilmiştir.
-Bir deneyime göre, pandemi sürecinde, markete veya açık mağazalara gidildiğinde insanların körlere yönelik arzu edilen şekilde davranmayan veya yardım etmek istemesine rağmen çekingen davranan insanlarla karşılaşıldığı belirtilmiştir. Buna göre insanların destek olmaması ve uzak durması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, geneldeki insan tavrının eskisinden çok farklı olmadığı açıklanmıştır. Dolayısıyla biz körlerin bireysel olarak tedbirler alması gerektiği, insanlardan yardım alırken, omuzdan tutarak hareket edilebileceği veya bir adım geriden rehber yürüyüşüyle yürünebileceği, rehber yürüyüşüyle yürürken dirseğin iç kısmına dokunmadan yürünebileceği anlatılmıştır. "Hapşırırken dirseğin iç kısmına doğru hapşırın" dendiği için dirseğin iç kısmından tutulmamasının doğru olacağı önerilmiştir. -Yaşanılan yerin sosyal gelişmişliğine bağlı olarak insanlardaki farkındalık ve duyarlılığın değişkenlik gösterdiği vurgulanmıştır. Sosyal mesafeye uyma kuralının ilerleyen zamanlarda devam etmesi durumunda, görme engelliler için dezavantaj olan bir şeyin engelliliğe dair bir sosyal dönüşüm sağlayarak avantaja çevrilebileceği dile getirilmiştir. Katılımcıların büyük çoğunluğu, insanlardan yardım alınmasının gerektiği durumlarda rehber tutuşu yöntemini kullanarak yürümenin daha doğru ve pratik bir yöntem olduğunu dile getirmiştir.
-Bir başka katılımcı; açık havada karşıdan karşıya geçme esnasında pandemiden önce insanlardan destek aldığını fakat pandemi sürecinde insanlardan sözlü şekilde yardım teklifi geldiği, sorulmadan tensel bir temasa girilmediğini belirtmiştir. Ek olarak, karşıdan karşıya geçerken insanlarla aradaki mesafeyi korumak amacıyla bastonu açarak kullandığını yöntem olarak paylaşmıştır.
-Maskenin takıldığı yerin vücutla beynin koordinasyonunu sağlayan damarların geçtiği bir nokta olduğu, aynı zamanda kulağa da geçirilen bir materyal olduğu söylenerek; biz körlerin yönünü bulmada belirteç olarak kullandığımız simitçi, lokanta gibi noktalar ve objeleri algılamamızı sağlayan koklama duyumuzun maske nedeniyle sağlanamadığı ve bu sebepten ötürü dezavantaj yarattığı dile getirilmiştir.
-naylon tipi maskelerin terletmeye neden olduğundan dolayı pamuksu maskelerin kullanılmasının önemli olduğu vurgulanmıştır. Kalabalık ortamlarda tensel teması engelleyebilmek adına çeşitli uygulamaların kullanılabileceği ilave edilmiştir.
-Kalabalık ortamlarda, özellikle hastane gibi çalışılan kurumlarda, el dezenfektanı kullanılarak kişisel hijyen sağlanması ve maske kullanımının önemli yer tuttuğu vurgulanmıştır.
-Tandem bisiklet ortamlarında ve spor müsabakalarında maske kullanımının sıkıntı yarattığı ifade edilmiştir. Özellikle spor yaparken maske kullanılmasının çok fazla zorluk getirdiği, çeşitli sağlık sorunları doğurma ihtimalinin olduğu, spor alanına girildiğinde maskenin çıkarılmasının daha doğru olabileceği paylaşılmıştır. Yaşam koşullarına ve günlük alışkanlıklara bağlı kalarak hangi maskede rahat ediliyorsa o maskenin kullanılmasının doğru olacağı vurgulanmıştır.
-Metrolara hemen inip hemen binilebilmesi ve kimseden yardım almadan sosyal mesafeyi sağlamak için özellikle kapıya yakın yerlerde oturulmasının önemli olduğu ifade edilmiştir. Bir katılımcı merdivene yakın yerlerde metrodan indiğini, birçok kişinin temasının olduğu asansöre ihtiyaç duymamak için merdivenlerin kullanılmasının önemli olduğunu dile getirmiştir. Sosyal mesafeyi sağlamak için metronun sakin bekleme yerlerinde metroyu beklemenin önemli olduğunu eklemiştir. "sosyal mesafeyi sağlamak ve çevreden gelebilecek risklerden kendinizi korumak adına toplu taşımalarda ayakta durup yüzünüzü kapıya doğru dönerek kendinizi koruyabilirsiniz" şeklinde bir öneri paylaşılmıştır. Toplu taşımalarda, özellikle otobüslerde kendi tedbirini almadan corona öncesi süreçte olduğu gibi yakın temasa geçen insanlarla veya tam tersi yardım etmek isteyip de temas etmeden nasıl yardımcı olacağını bilemeyen insanlarla karşılaşılabildiği anlatılmıştır. Ayrıca, toplu taşıma kullanımını aza indirmek için ihtiyaç olmadığı sürece uzak yerlere gidilmediği yönünde bir deneyim paylaşılmıştır. Toplu taşımalara yönelik bir yöntem olarak, insanların daha az yoğunlukta olduğu saatlerin tercih edilebileceği paylaşılmıştır.
-Şehirlerarası tren yolculuklarında oturma planının çapraz şekilde düzenlendiği ve el dezenfektanına yönelik bir bilgilendirme yapılmadığı söylenmiştir. Şehirlerarası otobüslerde, otobüse binme yerlerinde el dezenfektanının bulunabildiği fakat görme engelli kişinin bilgilendirilmemesi sorunuyla karşılaşıldığı belirtilmiştir. Ayrıca, otobüslerin yanında, dokunsal materyallerin risk oluşturacağı için uçaklarda da Braille uçuş biletlerinin kaldırıldığı ifade edilmiştir. Braille materyallerin kaldırılmasına dair hava yolu şirketlerine çeşitli alternatiflerin yer aldığı çözümler getirilmesinin önemli olduğu vurgulanmıştır. Diğer taraftan uçaklarda kullanılan uçuş kartlarının Braille uçuş kartlarına göre insanlar için daha fazla risk yarattığı, Braille olmayan görenler için tasarlanan uçuş kartlarının birçok insan tarafından incelendiği, Braille olmayan uçuş kartlarının Braille uçuş kartlarına göre daha fazla insan eli değdiğinden dolayı büyük risk yarattığı da söylenmiştir.
- AVM, düğün salonu, iş yerleri gibi kapalı alanların büyük çoğunluğunda el dezenfektanı bulunmasına rağmen yerleri sabit değildir. Bunların yerlerinin sabit olması için bir çalışma yürütülmesinin gerekli olduğu ve halihazırda dezenfektanların yerlerini öğrenmek için güvenlik görevlilerinden destek alınabileceği söylenmiştir.
Market alışverişi, restoran ve lokantalarda uygulanan tedbirlere ilişkin dile getirilen fikir ve deneyimler şu şekilde özetlenmiştir:
-Market alışverişinde temassız özelliği kullanılabildiğinde post cihazına temas etmeden ödemenin gerçekleştirilebildiği söylenmiştir. Lokanta ve restoranlarda kesme şekerlerin açık bir şekilde kağıtsız servis edildiği, kalabalık bir grup şeklinde lokantaya veya restoranda gidildiğinde bu mekanların sosyal mesafe kuralına uymadan bu grubu kabul ettiği, herhangi bir oturma düzeninin uygulanmadığı paylaşılmıştır. Sürekli alışveriş yapılan marketlerde yoğunluk olsa bile geçmişten bu yana gelen diyaloğun etkisiyle, market görevlilerinin destek olduğu anlatılmıştır. Özellikle marketteki insan kalabalığının yoğun olması, görevlilerin sırayı ayarlaması ve belli sayıda markete girecek kişiyi almak için kontroller ve ayarlamalar yapması sebebiyle gideceğimiz saati belirlemenin önemli olduğu belirtilmiştir. Katılımcılardan bir kısmı görme engellilerin markette bir ürün satın alırken yardım alma ihtiyacını en aza indirgeyebilmek amacıyla ürünlerin üzerinde Braille yazıların olabileceğini veya ürünlerin barkodlarına ilgili içeriğin Türkçe olarak yerleştirilmesiyle görme engellilerin seeing A I benzeri uygulamaları kullanarak okuyabileceğini belirtmişlerdir. Bununla birlikte marketlerin günlük olarak düzenlerinin değişebildiği ve standart bir düzenin bulunmadığını bu nedenle qr kod ve Braille’in eksik kalabileceği noktaları olabileceği de ifade edilmiştir. Yine de marketlerde ürünlerin içeriğini qr kod ile fotoğrafını çekip ürünün bilgisini okuyabilecek uygulamalar üzerinde çalışıldığı, Eğer uygulamalar erişilebilir olursa bunların görme engelliler için avantaj sağlayabileceği dile getirilmiştir.
Kapalı alanlara ilişkin görüş ve fikirler:
-İstanbul’da belediyenin açtığı spor salonlarına engellilerin alınmadığı ifade edilmiştir. Katılımcıların büyük bir kısmı yaşadıkları illerde spor salonlarına yönelik bu uygulamanın olup olmadığına dair araştırma yürütebileceklerini ifade etmişlerdir. Engellilere idari izin verilmesi konusunda bir kısım engelli bireyin de böyle bir talebinin olmasının, spor salonlarında karşılaşılan durumda etkili olabileceği görüşü söylenmiştir.
-Kapalı alanlarda, özellikle el dezenfektanı, maske gibi tedbirlerin alınmasına rağmen hastanelerde çok sorun yaşandığı, el dezenfektanlarının birçok yerde olduğu gibi hastanelerde de yerlerinin sabit olmadığı, güvenlik görevlisini bulup yerinin sorulmasının da tam anlamıyla bir çözüm olmadığı açıklanmıştır. Hastanelerde dar alanlarda oluşan kalabalıktan dolayı sosyal mesafe kuralına uyulmadığı anlatılmıştır. Hastanelere her türlü özelliği bulunan ve daha alt bilgi birikimine sahip olan insanlar gelebildiğinden dolayı büyük bir riskin olduğu vurgulanmıştır. Görme engelliler için farklı saatlerde randevu oluşturulabileceği görüşü paylaşılmıştır.
Kamuda ve özel sektörde engellilere yönelik alınabilecek tedbirler:
-EGED tarafından oluşturulan politika belgesinin 4. Maddesinde, işyerlerinde görme engellilere dönük nasıl tedbirler alabileceğinin yer aldığı hatırlatılmıştır. Hijyen malzemelerinin erişilebilir yerlerde bulunması, saat yönünde yönlendirmelerin yapılması, görme engellilerin bunlar konusunda bilgilendirilmesi gibi tedbirlerin alınabileceği paylaşılmıştır. Kamuyla ilişkileri yürütürken valilik bünyesine bağlı olan il pandemi kurullarıyla iletişimde ve etkileşim halinde olunmasının önemine vurgu yapılmıştır. Uzun vadeli tedbirlerin alınmasında öncelikle yerelden gidilmesinin önemli olduğu ve Aile Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı gibi kurumlarla da etkileşim halinde olunması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, bu taleplerin AVM'lere, sinema salonlarına, lokantalara ve benzeri yerlere uyarlanabileceği vurgulanmıştır.
-Bir katılımcı, konaklayacağı otelin COVİD-19 tedbirleri kapsamında bir kılavuz hazırladığını, otel içerisinde çeşitli düzenlemelerin yerine getirildiğini fakat engellilere dair bir madde olmadığını vurgulamıştır. Engellilere hizmet veren personellere ilişkin engellilerle nasıl sağlıklı iletişim gerçekleştirebileceklerine dair bir eğitimin yapılmasının önemli olduğu belirtilmiştir. Bazı bakanlıklar tarafından sağlıklı bedenler için oluşturulmuş hijyen önceliklerinin yer aldığı rehberlerin olduğu fakat özel gereksinimlere sahip bireyler için düzenleme olmadığı ifade edilmiştir. İstihdama dair çözüm önerilerinin yer aldığı politika belgesinin kamu ve özel sektörlere yaygınlaştırılmasında EGED içerisinde oluşturulan il temsilciliklerinden faydalanabileceği vurgulanmıştır. Engellilik alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının birlikte birçok çözümü içeren kapsayıcı savunuculuk belgelerini ortak bir şekilde hazırlamalarının önemine değinilmiştir. Engelli sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelebileceği ortamların oluşturulabileceği, fikir ve düşünce açısından engellilik alanında derli toplu bir hale gelinmesinin önemi anlatılmıştır. Türkiye’de yer alan engelli derneklerinin çoğunluğunun sosyal hizmet ve sosyal yardım odaklı olduğu belirtilmiştir. Hak temelli bakış açısına sahip
olan sosyal hizmet odaklı derneklerle ortak paydada buluşulabileceği ifade edilmiştir. Hak temelli engelli dernekçiliğine dair bir çerçeve yaratılabileceği, bunun için bir strateji belgesi oluşturulabileceği ve hak temelli çalışan engelli derneklerini bir araya toplayarak daha güçlü ses duyurulabileceği vurgulanmıştır.
Toplantı, katılımcılara gelecek toplantıların gündemini belirleyebileceklerinin hatırlatılmasıyla sona ermiştir.
Siz de aylık online değerlendirme toplantılarımızda konuşulmasını istediğiniz bir konuda gündem önerisinde bulunmak için, gündem öneri formunu kullanabilirsiniz
Gündem önerin, konuşalım!