Giriş
Eğitimde Görme Engelliler Derneği (EGED), engelli öğrencilerin karşılaştığı sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirmek amacıyla faaliyetlerini sürdürmektedir. EGED tarafından, Sabancı Vakfı Hibe Programları desteğiyle, 2014-2017 yılları arasında “Engelli Üniversite Öğrencileri İnisiyatifi" adlı proje yürütülmüş; farklı engel gruplarından ve ülkemizin çeşitli üniversitelerinde bulunan yaklaşık 50 engelli öğrenciyle bir araya gelinmiştir. Proje sonunda, öğrencilerin yaptığı araştırmalara dayalı olarak, üniversitelerde engellilere yönelik erişilebilirlik hususunda mevcut durumu ortaya koyan iki kapsamlı rapor yayımlanmış; engelli öğrenci birimlerinin kullanabileceği bir el kitabı hazırlanmış; engelli öğrencilerin sorunlarına farkındalık uyandırmak maksadıyla iki kısa film çekilmiştir. Günümüzde ise, sözü edilen projede elde edilen deneyimlerden yola çıkılarak, Kasım 2018 döneminden itibaren, Türkiye Ulusal Ajansı'nın Erasmus+ Gençler ve politika yapıcıları arasında diyalog programı desteğiyle, "Benimle Birlikte Engelsiz Üniversite" projesi gerçekleştirilmektedir. Bu projede, 20 engelli ve 10 engelsiz üniversite öğrencisi, öğrenim gördükleri kampüslerde ne gibi sorunlar olduğunu hazırlanan kontrol listelerini uygulayarak araştırmıştır.
EGED; dördüncüsünden itibaren, tüm Engelsiz Üniversiteler Çalıştaylarına aktif olarak katılım sağlamıştır. Bu bildirgede, çalıştay temasıyla paralel olarak, engelli öğrencilerin sorun olarak tespit ettiği hususlar ve bunlara yönelik çözüm önerileri yer almaktadır.
Değişimin birlikte gerçekleşebileceğine inanan EGED; bu değişimin en önemli paydaşı olarak engelli öğrenci birimlerini görmektedir. Dolayısıyla EGED; bilgi, deneyim ve çalışma motivasyonuyla, engelli öğrenci birimleriyle iş birliği içerisinde, erişilebilir üniversite sürecine katkı koymaya devam etmek amacındadır.
Akademik hayata erişim
1) Engelli öğrencilerin engel gruplarına göre ders takibinde yaşadığı güçlüklerin giderilmesine yönelik, birim koordinasyonunda, engelli öğrenci ve akademik personel ile istişarelerde bulunularak gerekli uyarlamalar sağlanmalıdır. Bu süreç, engelli öğrencinin üniversiteyi kazanmasıyla birlikte başlamalı ve mezun oluncaya kadar ihtiyaç duyuldukça devam etmelidir.
2) İhtiyaç duyan engelli öğrencilere, not tutucu ve ders asistanlığı gibi uygulamalar, kısmi zamanlı öğrenciler yoluyla temin edilmelidir.
3) Talep eden engelli öğrencinin dersine giren öğretim elemanına birim tarafından bir akademik uyarlama mektubu gönderilmeli; ders öncesi, ders süreci ve ölçme - değerlendirme aşamalarında yapılabilecek düzenlemeler hatırlatılmalıdır.
4) Kütüphanelerde her engel grubuna yönelik düzenlemeler yapılmalı; gerekli araç gereçler ve destek teknolojiler temin edilmelidir. Arızalı veya gelişen teknolojiyle uyumsuz cihazlar yenileriyle değiştirilmelidir. Ayrıca engelli öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap verebilecek tam zamanlı bir personel görevlendirilmesi gerekmektedir.
5) Engelli öğrencilerin sınav ortamlarının düzenlenmesinde yine öğrenci-akademisyen-birim iş birliği önemli yer tutmaktadır. İşitme engelli öğrenciler için sade bir dille hazırlanmış sorular, görme engelli öğrenciler için dijital ortamda hazırlanmış sınavlar, gereksinim duyanlara ek süre verilmesi, şekil ve grafik içeren soruların yerine benzeri içerikte sorular hazırlanması gibi yöntemler, öğrenciyle iletişim kurularak belirlenebilir. Engelli öğrencinin sınavının tüm öğrencilerle aynı zamanda yapılması uygun olacaktır.
6) Engelli Öğrenci Komisyonu tarafından alınan karar sonrasında YÖK tarafından ilgili kurumlara gönderilen “Özürlü öğrencilerin ders muafiyeti” konulu yazıda, “engelli öğrencilerin başvurmaları halinde öğrenciye varsa başvurdukları dersin eşdeğerinin verilmesinin sağlanmasına, bunun sağlanamaması durumunda ise ders programının bu konuda gelişen program ve teknik kullanılarak öğrenciye uyarlanmasına karar verildiği” bildirilmiştir. Bu karar, engelli öğrencilere, muafiyetin dayatılması sonucunda öğrencinin bölümden eksik bilgi ve becerilerle mezun olmasının önüne geçilmesi bakımından önem taşımaktadır. Ancak, bu kararda geçen “başvurmaları halinde” ibaresi dolayısıyla olsa gerek, halen birçok üniversitede engelli öğrencilerin çeşitli derslerden muaf olduğu bilinmektedir. Öte yandan, karar uyarınca derslerin “gelişen program ve teknik kullanılarak engelli öğrencilerin erişimine yönelik uyarlanması” hususunda da yeterli adımların atıldığını söyleyemeyeceğimiz gibi, halen öğretim elemanlarının genellikle engelli öğrencileri muafiyete teşvik ettiği bilinmektedir. Ülkemizde ve dünyada muafiyet talep edilen derslerle ilgili hangi düzenlemelerin yapıldığı araştırılarak uyarlanması konusuna gereken önem verilmelidir.
7) Özel yetenek sınavıyla öğrenci alan bölümlerde engelli öğrencilerin kendi içinde değerlendirilmesi uygulaması, beraberinde birtakım yeni farklılıkların oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bazı üniversitelerde, engelli öğrenciler için ayrılan kontenjanların doldurulması amacıyla öğrencinin yeteneği ön planda tutulmayarak bölüme kabul edildiği tespit edilmiştir. Ayrıca engelli öğrencilerin sadece kendi içerisinde değerlendirildiği için kontenjan doluluğu gerekçesiyle bölüme kabul edilmeyip de yedek listeye alınması, hakkaniyetli bir uygulama değildir. Geçmiş yıllarda yetenek sınavını başarıyla tamamlayarak bölüme kabul edilen ve mezun olan engelli öğrenciler bulunmaktadır. Dolayısıyla engelli öğrencilerin özel yetenek sınavlarında kendi içinde değerlendirilmesi uygulamasından vazgeçilmelidir.
8) Bazı üniversitelerde, Özel Eğitim Öğretmenliği bölümlerine engelli öğrenciler kabul edilmemekte; ÖSYM'nin tercih ekranında bu bölümlerin tercih edilmesine izin verilmemektedir. Bu ayrımcı uygulamadan vazgeçilerek, engelli öğrencilerin, Özel Eğitim Öğretmenliği bölümlerine kabul edilmeleri sağlanmalıdır.
9) Beden Eğitimi Öğretmenliği gibi bölümlere engelli öğrencilerin alınmayacağı yönünde başvuru kılavuzu yayımlayan üniversiteler bulunmaktadır. Bu uygulamadan vazgeçilerek engelli öğrencilerin de bu bölümler için başvuruları kabul edilmelidir.
10) Üniversite internet sitesi, mobil uygulamaları ve öğrenci bilgi sistemlerinin erişilebilirlik kriterlerine uygun olarak tasarlanması gerekmektedir.
11) Uzaktan eğitim merkezlerine ait ders takip, dokümanlara ulaşma ve sınav alanları, erişilebilir hale getirilmelidir.
MİMARİ ERİŞİLEBİLİRLİK
1) Üniversiteler engellilere yönelik mimari düzenlemeler bakımından birtakım ilerlemeler kaydetmişse de, arzu edilen seviyede olduğumuz söylenememektedir.
Bunun için YÖK Engelli Öğrenci Komisyonu mimari erişilebilirlik konusunda üniversiteleri yönlendirmeli ve bunun için özel bir bütçe ayrılması sağlanmalıdır.
2) Bu bütçenin yönetimi, üniversitelerin engelli öğrenci birimine verilmelidir.
3) Yapı İşleri Dairesi personelleri, erişilebilirlik konusunda eğitimler almalıdır.
4) Binalar ve sınıflara erişim konusunda önemli erişilebilirlik sorunları bulunmaktadır. Bu noktada, üniversitelerdeki engelli öğrenci dağılımları tespit edilmeli ve öncelikli olarak bu dağılımın yoğun olduğu fakültelerde çalışmalar başlatılmalı; fakat bu çalışmalar, engel gruplarının çokluğuna göre değil, tüm engel gruplarını kapsayıcı şekilde yapılmalıdır. Çalışmaların başlatıldığı dönemde ilgili fakültede işitme engelli bir öğrenci bulunmayabilir; fakat bu, ilerleyen yıllarda da olmayacağı anlamına gelmemektedir.
5) Dersliklerin konumu, dersliklerde bulunan sıralar, kürsü vebenzeri alanlar, tüm engel gruplarına yönelik erişilebilirlik düzenlemeleri içermelidir.
6) Üniversite içerisindeki diğer faaliyetlere engelli öğrencilerin daha aktif biçimde katılabilmesi için, etkinlik mekanlarının seçiminde erişilebilirlik kurallarına dikkat edilmesi önem arz etmektedir.
7) Her ne kadar erişilebilirlik düzenlemelerinin yapılması ulusal ve uluslararası mevzuatın bir gereğiyse de, engelsiz bayrak ve engelsiz program nişanları ödüllerinin verilmesi, üniversitelerin bu konuya teşvik edilmesi bakımından önemli bir uygulama olarak değerlendirilebilir. Bununla birlikte, söz konusu ödüllerin verilmesi aşamasında uygulanan değerlendirme sürecinde, yalnızca belgeler üzerinden bir değerlendirmedense, mutlaka yerinde gözlem yapılmasının önemi büyüktür.
İletişim
1) Üniversiteyi yeni kazanan engelli öğrencilerin, engel durumlarına göre oryantasyon uygulamaları düzenlenmelidir. Örneğin, görme engelli bir kişiye oryantasyon programı uygulanırken, şayet kişinin beyaz baston kullanım becerisi mevcutsa ona müdahale etmeden, yararlanabileceği ipuçları gösterilmelidir.
2) Kampüste erişilebilir olarak kapalı ve açık alan navigasyon uygulamaları kullanılmalıdır.
3) Engelli - engelsiz öğrenciler arası diyaloğun güçlendirilebilmesi için birlikte yaşama kültürünü artırıcı etkinlikler yapılabilir. Bunlara birlikte erişilebilir sinema izleme, şehir dışı geziler gibi etkinlikler örnek olarak verilebilir.
4) Engelli öğrencilerin yalnızca engellilik alanında değil, farklı alanlarda mevcut bulunan öğrenci topluluklarına katılımı hususunda iletişim kanalları oluşturulabilir.
5) Engelli farkındalığına yönelik empati etkinliklerinde, “Bir saatliğine gözleri bağlama” vebenzeri faaliyetler yapılmaktadır. Bunlar, kişilerin engelliliğin ne denli zor ve korku verici bir boyutu olduğunu düşünmesine yol açmakta, engelli bireylerle empati kurmasına katkı sağlamamaktadır. Ayrıca “Herkes engelli adayıdır” yaklaşımı, insan hakları çerçevesinde konuya bakmamızı engelleyen bir husustur. Problemler, bunlara maruz kalanların muhatap alınması ile ve birlikte paylaşım halinde bulunulduğunda çözülebileceğinden; engelli öğrencilerin kendilerini aktarabileceği ortamlar oluşturularak, akademik ve idari personelin aktif katılım sağladığı etkinlikler düzenlenebilir.
6) Akademik ve idari personelin engelliliğe yaklaşım konusunda farkındalığını artıracak etkinlikler düzenlenebilir. Ayrıca, akademisyenlerin engelli bireylerin akademik yaşamda kullandığı destek teknolojileri konusunda bilgi sahibi olmaları sağlanmalıdır.
İstihdam
1) Engelli öğrenciler, çoğunlukla iş garantisi nedeniyle Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'na (EKPSS) yönlendirilmekte; bu durum, kimi öğrencilerin mezun olmadan iş hayatına atılarak üniversite olanaklarından etkin biçimde yararlanamamasına neden olmaktadır. Engelli öğrencilerin özel sektör için de teşvik edilmesi, aynı şekilde özel sektörün ise engelli bireylerin bilgi ve becerileri konusunda bilgilendirilmeleri önem arz etmektedir. Bu noktada engelli öğrenci birimi ve kariyer merkezlerine önemli görevler düşmektedir.
2) Engelli öğrencilerin değişim programları (Erasmus+ vb.) ve onların kendilerine sağladığı fırsatlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olması ve bu konuda teşvik edilmesi gerekmektedir.
3) Bazı engelli öğrenciler, mezun olduktan sonra alanıyla ilgili işlere girmektense kamuya atanarak daha farklı hizmet sınıflarında çalışmaktadır. Bunun en önemli sebebi, kendi alanıyla ilgili bir iş bulamayacağı veya bulsa dahi çeşitli nedenlerle rahat bir çalışma ortamı sağlayamayacağı endişesidir. Ayrıca öğrenim gördüğü bölümle ilgili "bu alan senin engel durumun için uygun değil" şeklindeki önyargıları kanıksaması da dikkate değer bir unsurdur.
4) Engellilere yönelik gerçekleştirilen kariyer günlerinde nitelikli elemanlar için fırsatlar yaratılmamakta; bu etkinlikler sosyal sorumluluk çalışmalarından öteye gidememektedir.
5) Açıköğretim fakültelerindeki bazı bölümlerde bulunan staj uygulamalarından engelli öğrencilerin muaf tutulması, bu kişilerin saha deneyimi elde etmeden mezun olacağı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu uygulama yeniden gözden geçirilmeli ve engelli öğrencilerin de gerekli uyarlamalar yapılarak staj derslerinden muaf tutulması uygulamasından vazgeçilmelidir.
Engelli Öğrenci Birimlerinin Yapısı
1) YÖK bünyesinde oluşturulan Engelli Öğrenci Komisyonunda bulunması gereken ve yüksek lisans ya da doktora öğrencileri arasından seçilen engelli öğrenci temsilcisinin görevlendirilmesi süreci, daha adil ve katılımcı bir biçimde yürütülmelidir. Mevcut durumda, yalnızca komisyon üyelerinin önerisi üzerine öğrenci temsilcisi görevlendirilmektedir. Ancak yüksek lisans ve doktora kademesinde öğrenim gören birçok engelli öğrenci bu göreve seçilebilme koşulu taşımaktadır.
2) YÖK Engelli Öğrenci Komisyonunun aldığı kararlar ve gerçekleştirdiği faaliyetler ile komisyon üyelerine ait detaylı bilgiler kamuoyuyla paylaşılmalı, komisyona ait internet sayfası erişilebilir hale getirilerek sürekli olarak güncellenmelidir.
3) YÖK bünyesinde oluşturulan Engelli Öğrenciler Danışma ve Koordinasyon Birimi, görev alanına giren konularda güncel istatistiki bilgileri oluşturarak kamuoyuyla paylaşmalı, üniversitelerde kurulan engelli öğrenci birimlerinin faaliyetlerini izlemeli ve bunun yapılabilmesi için alan uzmanlarından oluşan bir ekip kurulmalıdır.
4) "YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ", birimlerin doğrudan Rektörlüğe bağlı olarak kurulması gerektiğini ifade etmekte; fakat "Birimlerin çalışma usul ve esasları yükseköğretim kurumlarınca belirlenir" hükmüne dayalı olarak her üniversitenin farklı yöntemler izlemesi nedeniyle uygulamada birlik sağlanamamaktadır. Dolayısıyla bu birimlerin hangi usul ve esaslara göre kurulacağı Yönetmelik ile belirlenmelidir. Ayrıca ilgili Yönetmelik günün koşulları gözden geçirilerek yeniden düzenlenmeli; izleme, değerlendirme, denetim ve yaptırım mekanizmaları güçlendirilmelidir.
5) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından üniversiteyi yeni kazanan engelli öğrencilere ait bilgiler, üniversitelerin Öğrenci İşleri Dairesi Başkanlığı’na gönderilmekte ve engelli öğrenci birimlerinin bu bilgilere ulaşması zaman almaktadır. Bu nedenle söz konusu bilgiler aynı zamanda engelli öğrenci birimlerine de doğrudan gönderilmelidir.
6) Üniversitelerde kurulan engelli öğrenci birimleri, öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap verecek donanıma sahip uzmanlardan oluşturulmalı, engellilik alanında katkı sunabilecek engelli personel bu birimlerde görevlendirilmelidir. Ayrıca birim koordinatörlerinin farklı alanlara odaklanmasından dolayı birime vakit ayıramaması durumlarıyla sıkça karşılaşıldığından, bu konu yeniden ele alınmalı ve bu göreve getirilen kişilerin daha etkin şekilde çalışabilmesine zemin hazırlanmalıdır. Aksi durumda, birim koordinatörleri engelli öğrencilerin güncel sorunlarını takip edememektedir.
7) Halen Rektörlüğe bağlanmayan birimler tespit edilerek gerekli düzenlemenin yapılması sağlanmalıdır. Ayrıca bazı birimlerin Rektörlüğe bağlı olmasına rağmen Sağlık Kültür ve Spor Dairesi personellerinin görevlendirilmesi nedeniyle, bu durumun bürokrasi yaratarak etkin ve verimli çalışmayı güçlendirdiği tespitinde bulunulmuştur.
8) Rektörlüğe bağlı olan birçok engelli öğrenci biriminin özel bir bütçesi olmadığı tespit edilmiştir. Bu durum, birimlerin kampüs erişilebilirliğine dair planlama yapmalarını ve uygulamalarını güçleştirmektedir.
9) Engelli öğrencilerin birim faaliyetlerinin karar alma ve organizasyon sürecinde etkin olarak bulunmaları mümkün kılınmalı; kendi içlerinden seçecekleri temsilcilerin Engelsiz Üniversiteler Çalıştayı gibi organizasyonlara yönlendirilmeleri sağlanmalıdır.
10) Engelli öğrenci birimlerine ait güncel bilgiler ile gerçekleştirilen faaliyetlerin bulunduğu erişilebilir internet siteleri kurulmalıdır.